Whatsapp Hattı

0539 890 5950

Agorafobi

Bilişsel Davranışçı Terapi ve Agorafobi 

Agarofobi, kaygının alt türlerinden biri olan bir bozukluktur. Agorafobi, genellikle halka açık yerlerden, özellikle de çok kalabalık veya çok boş olan yerlerden bir korku olarak tanımlanmıştır (Marks, 1969). Danışanlar genellikle evden ayrılmaktan korkarlar. Agorafobi yaşayan kişilerde aynı zamanda depresyon ve duyarsızlaşma da oldukça yaygındır (Marks, 1970; Roth, 1959; Snaith, 1968). Agorafobik kişiler kendilerini rahat hissetmek için evden uzaktayken, hızlı bir şekilde geri dönüşü düşünmek, dışarıda bir mekanda otururken kapıya yakın/kapının yanında oturmak ya da bir eşin eşliğinde bir yerlere gitmek gibi birtakım davranışlar gösterirler. Bu üç faktör artan rahatlık hissine katkı sağlayan en önemli faktörlerdir (Rachman, 1984).

DSM-5’e göre Agorafobi kriterleri şöyledir:

A. Aşağıdaki beş durumdan ikisi (veya daha fazlası) ile ilgili belirgin korku veya endişe duyma:

1. Toplu taşımayı kullanmak (örneğin otomobiller, otobüsler, trenler, gemiler, uçaklar).

2. Açık alanlarda bulunmak (örneğin, otoparklar, pazar yerleri, köprüler).

3. Kapalı yerlerde bulunmak (örneğin, mağazalar, tiyatrolar, sinemalar).

4. Sırada bekleme ya da kalabalık bir yerde bulunmak.

5. Evin dışında yalnız olmak.

B. Kişi, kaçmanın zor olabileceğini, panik benzeri, yetersizleştiren ya da utanç veren (örn. yaşlılarda düşme korkusu; altına kaçırma korkusu) diğer belirtilerin olması durumunda yardım alamayabileceğini düşündüğü için bu tür durumlardan korkar ya da kaçınır.

C. Agorafobik durumlar neredeyse her zaman korku veya endişeye neden olur.

D. Agorafobik durumlardan aktif olarak kaçınılır, bir refakatçinin varlığı istenir veya yoğun korku veya kaygı ile tahammül edilir.

E. Korku veya kaygı, agorafobik durumların yarattığı gerçek tehlikeyle ve sosyokültürel bağlamla orantısızdır.

F. Korku, kaygı ya da kaçınma sürekli bir durumdur, altı ay ya da daha uzun sürer.

G. Korku, kaygı veya kaçınma, sosyal, mesleki veya diğer önemli işleyiş alanlarında klinik olarak önemli sıkıntı veya bozulmaya neden olur.

H. Başka bir tıbbi durum (ör. İltihaplı bağırsak rahatsızlığı, Parkinson rahatsızlığı) mevcutsa, korku, endişe veya kaçınma açıkça aşırıdır.

İ. Korku, kaygı ya da kaçınma, başka bir ruhsal bozukluğun belirtileriyle daha iyi açıklanamaz. Örneğin, belirtiler belirli bir fobi, durumsal tiple sınırlı değildir; sadece sosyal durumları (sosyal kaygı bozukluğunda olduğu gibi) kapsamaz: ve yalnızca obsesyonlarla (obsesif-kompulsif bozuklukta olduğu gibi), fiziksel görünümde algılanan kusurlarla (vücut dismorfik bozuklukta olduğu gibi), travmatik olayları hatırlatmalarıyla (travma sonrası stres bozukluğunda olduğu gibi) veya ayrılma korkusu (ayrılık kaygısı bozukluğunda olduğu gibi) ile ilişkili değildir.

Not: Agorafobi, panik bozukluğunun varlığına bakılmaksızın kabul edilir. Bir kişinin klinik muayenesi, panik bozukluğu ve agorafobi kriterlerini karşılıyorsa, her iki tanım da verilmelidir (American Psychiatric Association, 2013).

Agorafobi Neden Oluşmaktadır?

Wardle ve ark. (1997) yaptıkları bir çalışmada agorafobik bireylerde agorafobiye sebep olan nedenler hakkında bir çalışma yapmıştır. Çalışmada agorafobik bireylerin belirttiği nedenlerden bazıları şunlardır:

  • Sorun hayatlarındaki stresli olaylardan kaynaklanmaktadır.
  • Sorun doğal olarak gergin olmasından kaynaklanmaktadır.
  • Sorun çocukluk deneyimlerimden kaynaklanmaktadır.
  • Sorun çok fazla evde kalmaktan kaynaklanmaktadır.
  • Başkalarına zarar verme, kontrolü kaybetme korkusundan kaynaklanmaktadır.
  • Ölüm korkusundan kaynaklanmaktadır.
  • Saldırı anında kontrolü kaybetmekten kaynaklanmaktadır.
  • Panikleme korkusundan kaynaklanmaktadır.
  • Güvensizlikten kaynaklanmaktadır.

Bilişsel Davranışçı Terapi Nedir?

Bilişsel model insanların duygu ve davranışlarının olayları algılamalarından etkilendiğini varsayar. İnsanların ne hissettikleri, durumu algılama şekillerinden kaynaklanmaktadır (Beck, 1964). Beck (1976), üç biliş düzeyini vurgulamaktadır. Bunlar:

1.Temel inançlar

2. İşlevsiz varsayımlar

3. Negatif otomatik düşünceler

Temel inançlar veya şemalar, kişinin benliği, etrafındaki diğer insanlar ve dünya hakkında derinlemesine tutulan inançlarıdır. Temel inançlar genellikle yaşamın erken dönemlerinde öğrenilmekte ve çocukluk deneyimlerinden etkilenmektedir (Fenn ve Byrne, 2013).

Bilişsel davranışçı terapide bilişsel model, bir kişinin zihinsel sıkıntısını veya mevcut problemini anlamak için bir çerçeve olarak kullanılmaktadır.

Depresyon, sosyal kaygı, travma sonrası stres bozukluğu gibi birçok rahatsızlığın iyileştirilmesinde kullanılan oldukça etkili bir yöntemdir. (Heimberg, 2002; Reinecke ve ark., 1998; Zoellner ve ark. 2016)

Agorafobi ve Bilişsel Davranışçı Terapi

Bilişsel davranışçı bir iyileştirme stratejisinin kullanılması agorafobi için oldukça tercih edilen terapötik yaklaşımlardan biridir. Bu yöntem, danışanların kaygı ile ilgili işlevsiz düşüncelerini, inançlarını ve davranışlarını tanımlamasına ve değiştirmesine yardımcı olmayı amaçlayan bilişsel ve davranışsal tekniklerin bir karışımını içermektedir (Vincelli ve ark., 2003). Lueken ve ark. (2013) yapmış oldukları bir çalışmada bilişsel davranışçı terapinin agorafobi sahibi bireylerde olumlu iyileştirme sonuçları olduğunu bulmuşlardır.

Kaynakça

American Psychiatric Association. (2013). Agoraphobia.Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5. Bs.) içinde. (s. 217-218). American Psychiatric Publishing. https://doi.org/10.1176/appi.books.9780890425596.dsm05

Beck, A. T. (1976). Cognitive therapy and the emotional disorders. Penguin.

Beck, J. S. ve Beck, A. T. (1995). Cognitive therapy: Basics and beyond. Guilford Press.

Fenn, K. ve Byrne, M. (2013). The key principles of cognitive behavioural therapy. InnovAiT, 6(9), 579-585. https://doi.org/10.1177/1755738012471029

Heimberg, R. G. (2002). Cognitive-behavioral therapy for social anxiety disorder: Current status and future directions. Biological Psychiatry, 51(1), 101-108. https://doi.org/10.1016/S0006-3223(01)01183-0

Lueken, U., Straube, B., Konrad, C., Wittchen, H. U., Ströhle, A., Wittmann, A., Pfleiderer, B., Uhlmann, C., Arolt, V., Hansen, A. ve Kircher, T. (2013). Neural substrates of treatment response to cognitive-behavioral therapy in panic disorder with agoraphobia. American Journal of Psychiatry, 170(11), 1345-1355. https://doi.org/10.1176/appi.ajp.2013.12111484

Marks, I. M. (1969). Fears and Phobias. Academic Press.

Marks, I. M. (1970). The classification of phobic disorders. The British Journal of Psychiatry, 116(533), 377-386. https://doi.org/10.1192/bjp.116.533.377

Rachman, S. (1984). Agoraphobia—a safety-signal perspective. Behaviour Research and Therapy, 22(1), 59-70. https://doi.org/10.1016/0005-7967(84)90033-0

Reinecke, M. A., Ryan, N. E. ve DuBOIS, D. L. (1998). Cognitive-behavioral therapy of depression and depressive symptoms during adolescence: A review and meta-analysis. Journal of the American Academy of Child & Adolescent Psychiatry, 37(1), 26-34. https://doi.org/10.1097/00004583-199801000-00013

Roth, M. (1959). The phobic-anxiety-depersonalization syndrome and some general aetiological problems in psychiatry. J Neuropsychiatry, 1, 293-306.

Snaith, R. P. (1968). A clinical ınvestigation of phobias: Part ı. a critical examination of the existing literature. The British Journal of Psychiatry, 114(511), 673-697. https://doi.org/10.1192/bjp.114.511.673

Vincelli, F., Anolli, L., Bouchard, S., Wiederhold, B. K., Zurloni, V. ve Riva, G. (2003). Experiential cognitive therapy in the treatment of panic disorders with agoraphobia: A controlled study. CyberPsychology & Behavior, 6(3), 321-328. https://doi.org/10.1089/109493103322011632

Wardle, J., Hayward, P., Higgitt, A., Brewin, C. R. ve Gray, J. (1997). Causes of agoraphobia: The patient's perspective. Behavioural and Cognitive Psychotherapy, 25(1), 27-38. https://doi.org/10.1017/S135246580001537X

Zoellner, L. A., Graham, B. ve Bedard-Gilligan, M.A. (2016). Trauma- and Stressor-Related Disorders. James E. Maddux ve Barbara A. Winstead (Ed.), Psychopathology foundations for a contemporary understanding içinde (s. 162-181). Routledge.