Whatsapp Hattı

0539 890 5950

Ergenlerde Cinsel Bilgilendirme

Ergenlerde Cinsel Bilgilendirme

Cinsellik Nedir?

Cinsellik, insan doğasının fiziksel ve doğal bir bileşenidir. Erkek veya kadın, her bireyin kişiliğinin ayrılmaz bir unsurunu içerir (Sapountzi-Krepia ve ark., 2004). Bu, hiç kimsenin yaşamın diğer taraflarından ayıramayacağı, insan varlığının temel bir ihtiyacıdır. Varlığımızın bir ifadesi olarak her zaman içinde taşıdığımız ruhsal bir enerji biçimidir. Bize duygusal güvenlik, sıcaklık ve mutluluk sunan ilişkiler kurmamızı sağlar. Düşüncelerimizi, duygularımızı, hassasiyetlerimizi, seçimlerimizi, fiziksel ve ruhsal sağlığımızı etkileyen bir güçtür (Papathanasiou ve Lahana, 2007). 

Cinsel Eğitim Nedir?

Cinsel eğitim, ebeveynler, bakıcılar, okul programları veya sağlık çalışanları tarafından verilen, insan cinsel anatomisi ve güvenli seks yapma gibi insan cinselliğiyle ilgili konuları içeren öğrenme sürecidir (King ve ark., 1991).

Ergenlik

Ergenlik, insan gelişiminin en hızlı evrelerinden biridir (Christie ve Viner, 2005). Birçok değişikliğin sırası evrensel gibi görünse de zamanlamaları ve değişim hızları bireyler arasında farklılık gösterir. Hem bireyin özellikleri (örneğin; cinsiyet) hem de dış faktörler (örneğin; yetersiz beslenme, kötü niyetli ortam) bu değişiklikleri etkiler (Eccles ve ark., 1993; Steinberg ve Sheffield, 2001; Youngblade ve ark., 2007).

Ergenlik, gelişimin nihai ve bireyin olgunluğa giden yolundaki son aşamasıdır. Ergenliğe, üreme sistemindeki değişikliklerle “biyolojik olarak” başlayan ve cinselliğin nihai örgütlenmesi ile “psikolojik olarak” tamamlanan insan yaşamındaki evrimsel ilerleme denir (Papathanasiou ve Lahana, 2007). 

Ergenlik üç aşamaya ayrılır (Papathanasiou ve Lahana, 2007):

  • Erken ergenlik: 11 ve 14 yaşları arasını kapsar.
  • Orta ergenlik: 14-17 yaşları arasındaki dönemdir.
  • Geç ergenlik: 17-20 yaşları arasındaki son dönemdir.

Ergenlikte Görülen Fizyolojik Değişimler

Ergenliğin ilk evresinde, iç salgı bezlerinin (endokrin) salgıladığı hormonların etkisiyle büyüme atağı ve cinsel olgunlaşma gerçekleşir. Ergenlik döneminin ilk işareti, kızlarda 10-15 yaşlarında, erkeklerde ise 11-17 yaşları arasında görülen büyüme atağıdır. Büyüme atağı sürecinde gözlenen en belirgin değişimler hızlı boy uzaması ve kilo artışıdır. Kızlarda yaklaşık 10, erkeklerde ise 12 yaşlarında ergenlikteki fiziksel değişimleri başlatan hormonlar salgılanmaktadır. Bu sebeple kızların büyüme atağı erkeklerden yaklaşık iki yıl önce meydana gelir (Gander ve ark., 1981; Papalia ve Olds, 1995). 

Kızlarda ve erkeklerde koltuk altı ve cinsel bölgede kıllanma, ciltte kalınlaşma, yağlanma ve ses değişimleri gibi fizyolojik değişiklikler görülür. Testosteron hormonunun artışı ve gırtlaktaki değişimlerle ses kalınlaşması, yağ bezlerinin hızlı çalışmasıyla ciltte siyah nokta ve sivilce (akne)oluşumu görülür. Bu durum erkeklerde kızlara oranla daha fazla ortaya çıkar (Gander ve ark., 1981; Papalia ve Olds, 1995).

Hormonların Ergen Davranışları Üzerindeki Etkileri

Hormonlar ergenlerin duygu ve davranışları üzerinde de önemli rol oynar. Örneğin; cinsiyet bezleri tarafından salgılanan testosteron ve östrojen gibi hormonlar, biyolojik olarak cinsel olgunlaşmayla birlikte cinsel uyarılmaya neden olur. Bu da cinsel istek ve arzuyu tetikler. Tetiklenen arzu neticesinde ergen cinselliğe daha fazla ilgi duyarak cinsel yönelimli davranışlar sergiler. Çocukluk döneminde kendi cinsiyetinden arkadaşlarıyla zaman geçirirken ergenlik dönemine girmesiyle birlikte sosyal ilişkilerinde değişimler yaşanır. Karşı cinsten bireylerle ilgilenmeye, onlarla ilişkiler kurmaya başlar (Geldard ve ark., 2019).

Cinsellik ve Ergenlik

Ergenin büyümesinin tüm aşamalarından en yoğun olanı, cinsel dürtünün artması ve bunlara eşlik eden yeni, genellikle gizemli duygu ve düşüncelerdir. Bu aşamada hem erkek hem de kız çocukları için önemli olan bir konu da cinselliği, çatışma ve stres olmadan gelişen benlik algısının diğer yönleriyle uzlaştırabilmektir (Drench, 1994). 

Tam olarak anlaşılamayan nedenlerden dolayı erkekler, çoğunlukla cinsel dürtülerini kızlardan daha yoğun hissederler. Bu dürtüleri görmezden gelmek onlar için zordur. Kızlar için cinsel dürtü daha dağınık ve belirsizdir. Çoğunlukla sevgi, benlik saygısı, kendini belirleme ve hassasiyet ihtiyacı gibi diğer ihtiyaçlarla ilişkilidir. Kızlar ve erkekler arasındaki farklılıkların yanı sıra hem kızlar hem de erkekler cinsiyetle ilgili ortak konularla meşgullerdir. Çiftleşme, hamilelik, doğum kontrolü ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar gibi pratik konular hakkında daha fazla bilgi edinmek isterler. Ayrıca, aynı cinsiyetten ve karşı cinsten bireylerle tatmin edici ve yapıcı ilişkiler kurabilmek isterler. Bunun için de cinsiyeti kendi değerleri çerçevesinde nasıl yerleştireceklerini bilmek isterler (Papathanasiou ve Lahana, 2007).

Ergenlerde Cinsel Eğitim

Ergenlik döneminde cinsel eğitim basit bir konu değildir. Zorunlu bir ihtiyaçtır (Koniak-Griffin ve ark., 2002) ve istenilen sonuçları elde edebilmek için uygun ve koordineli bir çaba gerekir (Papathanasiou ve Lahana, 2007).

Ergenlere verilen cinsel eğitimin sağladığı faydalar (Papathanasiou ve Lahana, 2007):

  • Gençleri ergenlik dönemine hazırlar. Duygusal yargılamalar olmadan fiziksel ve işlevsel değişiklikleri sakin ve doğal bir şekilde kabul etmesine yardımcı olur.
  • Ergenlerin cinsel yaşam, sevişme ve insan ilişkileri arasındaki ilişkiyi fark etmelerine yardımcı olur. Onları utanç ve suçluluk korkusundan kurtarır.
  •  Ergenlerin kendi kişilikleriyle uyumlu olacak şekilde cinsel yaşamla ilgili çağrışımları ve görüşleri benimsemelerine yardımcı olur.
  • Ergenlerin kendi duygusal ve cinsel seçimlerini yapmalarını sağlar. Onlara, cinsel ilişkiye girmeyi seçenlere olduğu kadar seçmeyenlere de saygı duyulması gerektiği bilincini kazandırır.
  • Hem evlilikte hem de evlilik dışı cinsel ilişkilerde sorumluluğun ve saygının öneminin anlaşılmasını sağlar.

Cinsel eğitim eksikliği aşağıdaki gibi sorunlar yaratır:

  • Ergenlik döneminde istenmeyen gebelikler ortaya çıkabilir.
  • Cinsel hastalıkların bulaşma riski artabilir.
  • Cinsel taciz gibi istenmeyen sonuçlara yol açabilir (Renker, 2002).

Kaynaklar

Christie, D. ve Viner, R. (2005). Adolescent development. British Medical Journal, 5(330), 301-304.https://doi.org/10.1136/bmj.330.7486.301.

Drench, E. M. (1994). Changes in body image secondary to disease and injury. Rehabilitation Nursing, 19(1), 31-36. https://doi.org/10.1002/j.2048-7940.1994.tb0100.x

Eccles, J. S., Midgley, C., Wigfield, A., Buchanan, C. M., Reuman, D., Flanagan, C. ve Mac Iver, D. (1993). Development during adolescence: The impact of stage-environment fit on young adolescents' experiences in schools and in families. American Psychologist, 48(2), 90–101. https://doi.org/10.1037/0003-066X.48.2.90

Gander, M. J., Gardiner, H. W. ve Bass, G. M. (1981). Child and adolescent development. Boston: Little, Brown.

Geldard, K., Geldard, D. ve Foo, R. Y. (2019). Counselling adolescents: The proactive approach for young people. Sage.

King, B. M., Camp C. J. ve Downey A. M. (1991). Human sexuality today. New Jersey: Prentice Hall, Englewood Cliffs.

Koniak-Griffin, D., Anderson, N. L., Brecht, M. L., Verzemnieks, I., Lesser, J. ve Kim, S. (2002). Public health nursing care for adolescent mothers: impact on infant health and selected maternal outcomes at 1 year postbirth. Journal of Adolescent Health, 30(1), 44-54. https://doi.org/10.1016/s1054-139x(01)00330-5.

Papalia, D. E. ve Olds, S. W. (1995). Human development (6. Bs.). New York: McGraw-Hill.

Papathanasiou, I. ve Lahana, E. (2007). Adolescence, sexuality and sexual education. Health Science Journal, (1).

Renker, P. R. (2002). Keep a blank face. I need to tell you what has been happening to me. The American Journal of Maternal/Child Nursing, 27(2), 109-116. https://doi.org/10.1097/00005721-200203000-00011

Sapountzi-Krepia, D., Dimitriadou, A., Kotrotsiou, E., Panteleakis, G., Maras, D. ve Sgantzos, M. (2004). Bracing and Stress: The Perception of Stress in Adolescents Wearing a Boston Brace for Scoliosis Treatment. Vema of Askilios, 3(2), 99-102.

Steinberg, L. ve Morris, S. A. (2001). Adolescent development: understanding adolescent development in context. Annual Review of Psychology, 52(83), 97–98. https://doi.org/10.1146/annurev.psych.52.1.83

Youngblade, L., Theokas, C., Schulenberg, J., Curry, L., Huang, I. ve Novak, M. (2007). Risk and promotive factors in families, schools, and communities: a contextual model of positive youth development in adolescence. Pediatrics, 119(1), 47–53. https://doi.org/10.1542/peds.2006-2089H