Whatsapp Hattı

0539 890 5950

Tırnak Yeme – Tırnak Koparma (Onikofaji)

Tırnak Yeme- Tırnak Koparma (Onikofaji)

Tırnak ısırma veya onikofaji, yaygın bir stres giderici ağız alışkanlığıdır. Tekrarlayan tırnak yaralanmalarından kaynaklanan bir tırnak bozukluğu olarak ele alınır. Tırnağın kendisini ısırmanın yanı sıra tırnağı çevreleyen kütikül ve yumuşak dokuyu ısırmayı içerir (Sachan ve Chaturvedi, 2012). DSM-5'te obsesif-kompulsif ve ilişkili bozukluklar altında sınıflandırılır (APA, 2013).

Tırnak yeme alışkanlığı olan onikofaji hem çocuklarda hem de genç erişkinlerde yaygın olarak görülür (Sassouni ve Forrest, 1971; Wechsler, 1931). Tırnak yeme ve yeme ihtiyacı hissetme psiko-duygusal kaygı durumuyla bağlantılıdır (Massler ve Malone, 1950; Pelc ve Jaworek, 2003).

Çoğunlukla bu sorun 3 (Massler ve Malone, 1950; Pennington, 1945; Salzmann, 1966; Sassouni ve Forrest, 1971) veya 4 (Tanaka ve ark., 2008) yaşından önce görülmez. 4-6 yaş arasında daha sık görülür; 7'den 10 yaşa kadar sabitlenir ve ergenlik döneminde (Ballinger, 1970; Pennington, 1945; Sassouni ve Forrest, 1971) önemli ölçüde artar, çünkü çocukluktan çıkmış ama henüz yetişkin olmayan ergenler için bu dönem travmatik bir geçiştir. Tırnak yeme alışkanlığı 10 yaşına kadar cinsiyetler arasında nispeten eşittir, ancak bundan sonra erkeklerin önemli ölçüde kızlardan daha fazla tırnak yeme alışkanlığına sahip olduğu görülmüştür (Malone ve Massler, 1952).

Tırnak Yeme Davranışının Sebepleri Nelerdir?

Onikofajinin temel nedenini belirlemek zordur. Her ne kadar tırnak yeme alışkanlığına sahip olan kişilerin bu alışkanlığa sahip olmayanlara göre daha fazla kaygı duydukları gözlemlense de tırnak yemeyi kaygıyla ilişkilendirirken anlamlı bir fark bulunamamıştır (Deardoff ve ark., 1974). Diğer çalışmacılar ise bunu muhtemelen taklitten dolayı edinilen bir aile eğilimi olarak açıklıyor (Massler ve Malone, 1950; Pennington, 1945).

Birçok insan stres anında tırnaklarını ısırır. Çocuklar bunu, derslerini yapamadıkları, hüzünlü hikayeler okudukları, korku hikayeleri dinledikleri ya da geceleri yatmaya “zorlandıkları” anlarda yapabilirler. Genel olarak, tırnak yeme endişe uyandıran bir alışkanlık değildir ve uyarılmadığında kendiliğinden kaybolur. Öte yandan, diğer sorunlarla ilişkilendirildiğinde, daha karmaşık hale gelir ve özel yardım gerektirir. Bir çocuk ısırılan tırnakları yuttuğunda nadiren temiz olan tırnakların hijyenik olmayışının yanı sıra mide problemleri gelişebilir ve çeşitli hastalıklar bulaşabilir. Sonuç olarak, tırnak yeme, parmak emme alışkanlığının bir aktarımıdır çünkü bu, tırnak yemenin başladığı yaşamın üçüncü yılında terk edilme eğilimindedir (Levy, 1937; Massler ve Wood, 1949; Wechsler, 1931).

Ergenlikten sonra, tırnak yemenin yerini genellikle dudak “kıstırma”, kalemleri veya diğer nesneleri çiğneme, burnu kaşıma veya saçları döndürme alışkanlığı alabilir (Massler ve Malone, 1950; Sassouni ve Forrest, 1971). Yetişkinlerde, sigara içmek veya sakız çiğnemek daha yaygındır, çünkü bunlar toplumsal olarak kabul görmüş oral doyum yöntemleridir. Bunlar, tırnak yeme alışkanlığını aktarmanın iyi yolları olarak kabul edilebilir (Salzmann, 1966; Sassouni ve Forrest, 1971).

Tırnak Yeme Davranışının Zararları

Tırnak yeme parmaklarda enfeksiyon gibi zararlı etkilere yol açar. Diş eti yaralanması ve oral problemlerle ilişkisi olabilir. Ayrıca tırnak yüzeyinin altına gömülü olan kıl kurdu veya bakterileri anüs bölgesinden ağza aktarabilir (Ghanizadeh, 2011). Isırılan tırnaklar yutulursa zaman zaman mide problemleri gelişebilir (Tanaka ve ark., 2008).

Tırnak yeme, tırnak yiyende suçluluk ve utanç kaynağı olabilir, yaşam kalitesinin düşmesine ve aile içinde ya da daha toplumsal düzeyde damgalanmanın artmasına neden olabilir (Pacan ve ark., 2014; Ghanizadeh, 2011). Ayrıca, örneğin sosyal geri çekilme ve tokalaşmalardan kaçınma gibi sosyal bir etkisi de olabilir (Ghanizadeh, 2011).

Tırnak Yeme Davranışında Çözüm Süreci

Tırnak yeme davranışının çalışırken önemli olan bu alışkanlığı engellemek ya da çocuğu cezalandırmak değildir (Pearson, 1948; Wechsler, 1931). Çocuk, ebeveynlerinin bu alışkanlığı fark ettiğini anladığında, kesinlikle ısrar edecek ve ilgi odağı haline gelecektir. Bu koşullar altında bastırma, çocuğun alışkanlığı terk etmesinden ziyade benimsemesine neden olur. Tırnak yemede diğer oral alışkanlıklarda olduğu gibi yaş, eylemin şiddeti ve sıklığı, alışkanlığı tetikleyen durumlar ve duygusal durum gibi kriterler göz önünde bulundurulmalıdır (Tanaka ve ark., 2008).

Alışkanlıktan vazgeçebilmek için kişinin motive edilmesi gerekir. Kişi, alışkanlığı bırakma ihtiyacının farkında olmalıdır ve burada profesyonel rol, bağımlılığın üstesinden gelmek için yararlı öneriler sunmalıdır. Şiddetli veya ani bastırma, kişilik değişikliklerine neden olabilir (Pearson, 1948). Bazı insanlar enfeksiyon geliştirme korkusu nedeniyle tırnak yemeyi kendiliğinden bırakırlar; diğerleri çekici tırnakları olan arkadaşlarını taklit etmek için bırakır (Coleman ve McCalley, 1948). Kural olarak, hafif onikofajiye sahip kişilerde müdahaleye gerek yoktur (Bakwin, 1948). Daha ciddi durumlar için yapılması gereken müdahale, alışkanlığı tetikleyen duygusal faktörlerin (örneğin heyecan, aşırı uyarılma, mutsuzluk, tembellik) ortadan kaldırılmasını içermelidir; çoğu durumda biraz daha dikkat, şefkat ve anlayış alışkanlığı kırmak için yeterlidir (Tanaka ve ark., 2008). 

Büyük fiziksel çaba gerektiren açık hava etkinlikleri (paten kaymak, koşmak, top oynamak) gerginlik giderici olarak işlev gördüklerinden kişilere önerilebilir. Sözlü veya fiziksel cezalandırma, alay etme, dırdır etme ve tehditler faydalı olmaz ve genellikle sorunu daha da karmaşık hale getirir. Daha ciddi psikolojik bozukluklara yol açarak sosyal çatışmalara ve suçluluk duygularına neden olabilir. Bu nedenle sağlıklı müdahalelerde bulunabilmeleri için ebeveynler için psikoeğitim iyi olabilir (Massler ve Malone, 1950).

Tırnaklara zeytinyağı sürme gibi teknikler, tırnakları yumuşak ve esnek hale getirir böylece dişlerle tırnak çiğneme cazibesini ortadan kaldırır (Isaacs, 1935). Tırnakları iyi kesilmiş tutmak başka bir yararlı önlemdir. Parmak uçlarında kapatıcı pansuman kullanımı hem elleri hem de ayakları kapatan eldiven veya pijama giyilmesi çocuklar için uygulanabilecek çeşitli yöntemlerdir. Fakat yalnızca çocuğun rızası ve iş birliği ile uygulanmalıdır (Leung ve Robson, 1990). 

Müdahale sırasında kişiye duygusal destek ve cesaret verilmelidir. Davranış değiştirme teknikleri, olumlu pekiştirmeler ve düzenli takipler yapılmalıdır (Schneider ve Peterson, 1982).

Onikofajinin çözüm sürecinde kullanılan bir diğer yöntem davranışsal terapidir. Davranışsal terapi, daha basit önlemler etkili olmadığında faydalıdır. Örneğin alışkanlığı tersine çevirme eğitimi çok çeşitli tekrarlayan davranış bozukluklarını ele almak için orijinal olarak geliştirilmiş çok bileşenli bir davranışsal müdahale tekniğidir. Beş bileşenden oluşur: farkındalık eğitimi, rekabete dayalı müdahale eğitimi, acil durum yönetimi, gevşeme eğitimi ve genelleme eğitimi (Piacentini ve Chang, 2006). Onikofajide de bu teknikten yararlanılır. Tırnak yeme alışkanlığını unutmayı ve muhtemelen daha yapıcı bir alışkanlıkla değiştirmeyi amaçlayan alışkanlığı tersine çevirme eğitimi çocuklarda ve yetişkinlerde etkili olmuştur (Bate ve ark., 2011).

Kaynaklar

American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5. Bs.). American Psychiatric Publishing.

Bakwin, H. (1948). Thumb-and finger-sucking in children. The Journal of Pediatrics, 32(1), 99-101.

Ballinger, B. R. (1970). The prevalence of nail-biting in normal and abnormal populations. The British Journal of Psychiatry, 117(539), 445-446. https://doi.org/10.1192/bjp.117.539.445

Bate, K. S., Malouff, J. M., Thorsteinsson, E. T. ve Bhullar, N. (2011). The efficacy of habit reversal therapy for tics, habit disorders, and stuttering: a meta-analytic review. Clinical Psychology Review, 31(5), 865-871. https://doi.org/10.1016/j.cpr.2011.03.013.

Coleman, J. C. ve McCalley, J. E. (1948). Nail-biting among college students. The Journal of Abnormal and Social Psychology, 43(4), 517–525. https://doi.org/10.1037/h0062313

Deardoff, P. A., Finch, A. J. ve Royall, L. R. (1974). Manifest anxiety and nail-biting. Journal of Clinical Psychology, 30(3), 378. https://doi.org/10.1002/1097-4679(197407)30:3<378::AID-JCLP2270300348>3.0.CO;2-0

Ghanizadeh, A. (2011). Nail biting; etiology, consequences and management. Iranian Journal of Medical Sciences, 36(2), 73-79.

Isaacs, S. (1935). Bad Habits. International Journal of Psycho-Analysis, 16, 446-454.

Leung, A. K. ve Robson, L. M. (1990). Nailbiting. Clinical Pediatrics, 29(12), 690-692. https://doi.org/10.1177/000992289002901201

Levy, D. M. (1937). Thumb or fingersucking from the psychiatric angle. Child Development, 8, 99-101. https://doi.org/10.1111/J.1467-8624.1937.TB05500.X

Malone, A. J. ve Massler, M. (1952). Index of nailbiting in children. The Journal of Abnormal and Social Psychology, 47(2), 193–202. https://doi.org/10.1037/h0060287

Massler, M. ve Malone, A. J. (1950). Nail biting—A review. American Journal of Orthodontics, 36(5), 351-367. https://doi.org/10.1016/0002-9416(50)90075-3

Massler, M. ve Wood, A. W. (1949). Thumb-sucking. Journal of Dentistry for Children, 16(1), 1-9.  

Pacan, P., Reich, A., Grzesiak, M. ve SzepietowskI, J. C. (2014). Onychophagia is associated with impairment of quality of life. Acta Dermato-Venereologica, 94(6), 703-706. https://doi.org/10.2340/00015555-1817

Pearson, G. H. (1948). The psychology of finger-sucking, tongue-sucking, and other oral “habits”. American Journal of Orthodontics, 34(7), 589-598.

Pelc, A. W. ve Jaworek, A. K. (2003). Interdisciplinary approach to onychophagia. Przeglad Lekarski, 60(11), 737-739.

Pennington, L. A. (1945). The incidence of nail-biting among adults. American Journal of Psychiatry, 102(2), 241-244. https://doi.org/10.1176/ajp.102.2.241

Piacentini, J. C. ve Chang, S. W. (2006). Behavioral treatments for tic suppression: habit reversal training. Advances in Neurology, 99, 227–33.

Sachan, A. ve Chaturvedi, T. P. (2012). Onychophagia (Nail biting), anxiety, and malocclusion. Indian Journal of Dental Research, 23(5), 680-682. https://doi.org/10.4103/0970-9290.107399

Salzmann, J. A. (1966). Practice of orthodontics. Philadelphia: Lippincott.

Sassouni, V. ve Forrest, E. J. (1971). Orthodontics in dental practice. Saint Louis, Mosby. 

Schneider, P. E. ve Peterson, J. (1982). Oral habits: considerations in management. Pediatric Clinics of North America, 29(3), 523-546. https://doi.org/10.1016/S0031-3955(16)34180-3

Tanaka, O. M., Vitral, R. W. F., Tanaka, G. Y., Guerrero, A. P. ve Camargo, E. S. (2008). Nailbiting, or onychophagia: a special habit. American Journal of Orthodontics and Dentofacial Orthopedics, 134(2), 305-308. https://doi.org/10.1016/j.ajodo.2006.06.023

Wechsler, D. (1931). The incidence and significance of fingernail biting in children. Psychoanalytic Review, 18(2), 201-209.