Whatsapp Hattı

0539 890 5950

Ebeveyn Tükenmişliği ve Stres

Ebeveyn Tükenmişliği ve Stres

Ebeveynlik, ebeveynlerin veya bakıcıların çocuklarına nasıl baktığını ifade etmektedir. Ebeveynlik ve iyi oluş hali arasındaki ilişki, sosyologlar, psikologlar ve ekonomistler ile medya ve genel halk arasında tartışılan bir konu haline gelmiştir (Nelson ve ark., 2014). Ebeveynliği ve özellikle iyi ebeveynliği tanımlamak, belirsizliklerle dolu karmaşık bir görevdir. Bu, özellikle zayıf yönlerin aksine güçlü yönlerle ilgili olarak standart bir ebeveynlik kapasitesi değerlendirmesi hakkında anlaşma sağlamakta sorunlar yaratmaktadır (Eve ve ark., 2014).

Toplumun çocuklara bakış açısı yüzyıllar boyunca büyük ölçüde değişmiş ve ebeveynlerin rol ve görevlerinin hızla büyüyerek gelişmesine sebep olmuştur. Bu gelişme, ebeveynlik rolünü büyük ölçüde etkilemiştir. Bunlar, ebeveynlerin uygun beslenme, uyku, egzersiz sağlayarak çocukların sadece fiziksel olarak hayatta kalmasıyla ilgilenmemeleri gerektiğini; aynı zamanda mutlulukları, öz yeterlilikleri ve hatta yaşam amaçları dahil olmak üzere öznel refahlarını da desteklemeleri gerektiğini belirtir (Lin ve ark., 2021). Ebeveynin rolü ve ebeveynlik eylemleri, eski zamanlardan beri filozofların, dini liderlerin ve genel olarak toplumun ilgilendiği konulardandır (Richard, 1992). Ebeveynlik uygulamaları, ebeveynlerin çocuklarını sosyalleştirmek için kullandıkları doğrudan gözlemlenebilir özel davranışlar olarak tanımlanmaktadır (Kuppens ve Ceulemans, 2019).

Stres, ebeveynlik rolü ve eylemlerini, genel olarak aileleri anlamada oldukça önemli bir rol oynamıştır(Crnic ve Low, 2002). Ebeveynliğin hem karmaşık hem de stresli olduğu gösterilmiştir. Ebeveynlikle ilgili spesifik stresörler arasında günlük sıkıntılar, akut stresörler ve kronik stresörler bulunur (Mikolajczak ve ark., 2018). Ebeveynlik alanındaki yüksek düzeyde stres hem ebeveynler hem de çocuklar için ciddi sonuçları bulunan bir durum olan ebeveyn tükenmişliğine yol açmaktadır (Roskam ve ark., 2021).

Tükenmişlik olgusu, algılanan stres yükünün bununla başa çıkmak için kişisel kaynakları aştığı, uzun süreli duygusal dengesizlik durumlarıyla ilgili belirli bir tükenme sendromunu ifade eder (Hubert ve Aujoulat, 2018). Ebeveyn tükenmişliği ise kronik strese sürekli maruz kalma sonucu oluşan bir sendromdur. Ebeveyn tükenmişliği üç boyutu kapsamaktadır: ebeveyn rolüyle ilgili ezici bir tükenme, çocuklarıyla oluşan duygusal bir uzaklık ve ebeveyn rolünde etkisizlik duygusu (Mikolajczak ve ark., 2018). 

Ebeveyn tükenmişliği, ebeveynlik stresi şiddetli ve kronik olarak ebeveynlerin başa çıkma kaynaklarını bunalttığında ortaya çıkmaktadır (Roskam ve Mikolajczak, 2021). Ebeveyn tükenmişliği, tükenmişlik kavramı gibi, ebeveynliği ebeveynler için daha zorlu ve talepkâr hale getiren sosyokültürel ve ekonomik değişikliklerden de etkilenmektedir (Paula ve ark., 2021).

Ebeveyn Tükenmişliğinde Cinsiyet

Ebeveynlik, yetişkinlikte en çok cinsiyete dayalı sosyal rollerden biri olmaya devam etmektedir. Ebeveynlikteki cinsiyet eşitsizliğine rağmen ebeveyn tükenmişliğinin hem anneleri hem de babaları eşit oranda etkilediği araştırmalar sonucunda görülmüştür (Roskam ve Mikolajczak, 2020). Ebeveyn tükenmişliği, ebeveynlerin ve çocukların zihinsel ve fiziksel sağlığı ve yaşam kalitesi üzerinde olası olumsuz etkileri olan, yeni ve az araştırılmış bir olgudur. Özel gereksinimli çocuk sahibi olmak ya da anne-babanın ruh sağlığındaki değişiklikler gibi faktörlerin ebeveyn tükenmişliği vakalarına zemin hazırlayabildiği bilinmektedir (Paula ve ark., 2021). 

Doğum Sonrası Kaygı ve Depresif Bozukluklar

İlk kez anne olma ya da yeni doğmuş bir bebeğin sevincini yeniden yaşama olasılığı, birçok kadında hoş bir beklenti ve büyük bir coşku uyandırmaktadır. Çok sayıda araştırma, kaygı bozukluklarının, gebe olmayan kadınlar için bulunan bir aylık veya bir yıllık görülme sıklığı oldukça benzer bir oranda hamile kadınları etkilediğini göstermektedir (Lonstein, 2007). Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabına göre, doğumdan sonraki dört hafta içinde başlayan depresyon atağının doğum sonrası başlangıçlı olduğu düşünülmektedir (Wisner ve ark., 2002). 

Doğum sonrası kaygı bozuklukları ve doğum sonrası depresif bozukluklar, doğumdan sonra annede görülen en sık psikiyatrik bozukluklardır (Reck ve ark., 2008). Pearlstein ve arkadaşlarına (2009) göre, doğum sonrası depresyon annelerin %15'ini etkilemektedir. Son araştırmalar, PPD için çeşitli psikososyal ve biyolojik risk faktörlerini tanımlamıştır (Pearlstein ve ark., 2009). 

Özet olarak, ebeveynlik ve iyi oluş hali arasındaki ilişkinin tartışılır olduğu, ebeveynlik rolleri ve görevlerinin toplumsal olgulardan etkilendiği ve bu konulardaki stresin ebeveyn tükenmişliği sendromuna yol açabileceği söylenebilmektedir. Ebeveyn tükenmişliği, ebeveynlik stresini arttıran ve çocukla kurulan bağı ve ilişkiyi etkileyen bir sendromdur. Ebeveynlikteki cinsiyet eşitsizliğine rağmen ebeveyn tükenmişliğinin hem anneleri hem de babaları eşit oranda etkilediği görülmektedir. 

Kaynaklar

Crnic, K. ve Low, C. (2002). Everyday stresses and parenting. M. H. Bornstein (Ed.), Handbook of parenting: Practical issues in parenting içinde (s. 243–267). Lawrence Erlbaum Associates Publishers.

Eve, P. M., Byrne, M. K. ve Gagliardi, C. R. (2014). What is good parenting? The perspectives of different professionals. Family Court Review, 52(1), 114-127. http://dx.doi.org/10.1111/fcre.12074

Hubert, S. ve Aujoulat, I. (2018). Parental burnout: When exhausted mothers open up. Frontiers In Psychology, 9, 1021. https://doi.org/10.3389/fpsyg.2018.01021

Kuppens, S. ve Ceulemans, E. (2019). Parenting styles: A closer look at a well-known concept. Journal of Child and Family Studies, 28(1), 168-181. https://doi.org/10.1007/s10826-018-1242-x

Lin, G. X., Hansotte, L., Szczygieł, D., Meeussen, L., Roskam, I. ve Mikolajczak, M. (2021). Parenting with a smile: Display rules, regulatory effort, and parental burnout. Journal of Social and Personal Relationships, 38(9), 2701-2721. https://doi.org/10.1177%2F02654075211019124

Lonstein, J. S. (2007). Regulation of anxiety during the postpartum period. Frontiers in Neuroendocrinology, 28(2-3), 115-141. https://doi.org/10.1016/j.yfrne.2007.05.002

Mikolajczak, M., Raes, M. E., Avalosse, H. ve Roskam, I. (2018). Exhausted parents: Sociodemographic, child-related, parent-related, parenting and family-functioning correlates of parental burnout. Journal of Child and Family Studies, 27(2), 602-614. https://doi.org/10.1007/s10826-017-0892-4

Nelson, S. K., Kushlev, K. ve Lyubomirsky, S. (2014). The pains and pleasures of parenting: When, why, and how is parenthood associated with more or less well-being? Psychological Bulletin, 140(3), 846.http://dx.doi.org/10.1037/a0035444

Paula, A. J. D., Condeles, P. C., Moreno, A. L., Ferreira, M. B. G., Fonseca, L. M. M. ve Ruiz, M. T. (2021). Parental burnout: A scoping review. Revista Brasileira de Enfermagem, 75.  https://doi.org/10.1590/0034-7167-2021-0203

Pearlstein, T., Howard, M., Salisbury, A. ve Zlotnick, C. (2009). Postpartum depression. American Journal of Obstetrics and Gynecology, 200(4), 357-364. https://doi.org/10.1016/j.ajog.2008.11.033

Reck, C., Struben, K., Backenstrass, M., Stefenelli, U., Reinig, K., Fuchs, T. ve Mundt, C. (2008). Prevalence, onset and comorbidity of postpartum anxiety and depressive disorders. Acta Psychiatrica Scandinavica, 118(6), 459-468. https://doi.org/10.1111/j.1600-0447.2008.01264.x

Richard, R. A. (1992). The determinants of parenting behavior. Journal of Clinical Child Psychology, 21(4), 407-412. https://doi.org/10.1207/s15374424jccp2104_12

Roskam, I., Aguiar, J. ve Akgun, E. (2021). Parental burnout around the globe: A 42-country study. Affective Science, 258–79. https://doi.org/10.1007/s42761-020-00028-4

Roskam, I. ve Mikolajczak, M. (2020). Gender differences in the nature, antecedents and consequences of parental burnout. Sex Roles, 83(7), 485-498. https://doi.org/10.1007/s11199-020-01121-5

Roskam, I. ve Mikolajczak, M. (2021). The slippery slope of parental exhaustion: A process model of parental burnout. Journal of Applied Developmental Psychology, 77, 101354. https://doi.org/10.1016/j.appdev.2021.101354

Wisner, K. L., Parry, B. L. ve Piontek, C. M. (2002). Postpartum depression. New England Journal of Medicine, 347(3), 194-199. https://doi.org/10.1056/NEJMcp011542