Whatsapp Hattı

0539 890 5950

Akrofobi (Yükseklik Korkusu)

Akrofobi

Uzun bir süre boyunca özgül fobiler, yaygın ancak önemsiz bir psikolojik sorun olarak kabul edildi. Bununla birlikte artan kanıtlar özgül fobilerin klinik olarak önemli ve görece az çalışılmış bozukluklar olduğunu göstermiştir (Becker ve ark., 2007). İlk olarak epidemiyolojik çalışmalar, yaşam boyu yaygınlık oranlarının erkeklerinkinin iki katı olan (Magee ve ark., 1996) özgül fobilerin kadınlarda en sık görülen ruhsal bozukluklar olduğunu göstermektedir (Regier ve ark., 1998). Özgül fobinin ortalama yaygınlığı ülkeler ve bölgeler arasında önemli farklılıklar göstermekle birlikte yaklaşık %7.2 olduğu tahmin edilmektedir (Eaton ve ark., 2018). 

Yaygın özgül fobi örnekleri arasında hayvanlar, kan, yükseklik, uçmak, kapalı alanlar, su ve fırtına sayılabilir (Zobal, 2021). Akrofobi, aşırı yükseklik korkusu olarak tanımlanır ve en yaygın özgül fobilerden biridir (Eaton ve ark., 2018). Akrofobi, bireylerin günlük görevlerini yerine getirme becerisine müdahale edebilir ve kaçınma davranışlarına neden olabilir. Fobiler, kaygı bozuklukları olarak nitelendirilir ve fobilerde yaygın belirti ve işaretler nefes almada güçlük, mide bulantısı, göğüste sıkışma, baş dönmesi ve hızlı kalp atışıdır (Samra ve Abdijadid, 2020). Birçok özgül fobi çocuklukta başlar ve yaşam boyu devam eder ve birçok kişi ne yazık ki iyileştirme arayışında bulunmaz (Eaton ve ark., 2018). 

Akrofobi Nedir?

Aşırı yükseklik korkusu olan akrofobi, DSM-5’te (American Psychiatric Association, 2013), kaygı bozuklukları başlığı altındaki özgül fobiler kategorisinde bulunmaktadır. Akrofobik davranış tipik olarak merdivenler, teraslar, apartmanlar ve yüksek binalarda bulunan ofisler, köprüler, asansörler ve uçak yolcukları dahil olmak üzere yükseklikle ilgili çeşitli durumlardan kaçınmayı içerir (Coelho ve ark., 2009). DSM-5 kriterlerine göre fobi kaynağı durum (yükseklik) karşısındaki kaçınma kişinin günlük yaşam işlevselliğini düşürebilir. Korkulan durumla (yükseklik) karşı karşıya kalınması durumunda kalp atışlarında hızlanma, çarpıntı, terleme, yüzde kızarıklık, titreme, huzursuzluk, baş ağrısı, nefes darlığı, terleme, aşırı uyanıklık, konsantre olmada güçlük çekme, vb. psikolojik ve fizyolojik belirtiler ve/veya somatik yakınmalar olabilir (American Psychiatric Association, 2013). 

Epidemiyolojik verilere göre hem ergenlerde (Essau ve ark., 2000) hem yetişkinlerde (Boyd ve ark., 1990) özgül fobiler yüksek bir yaygınlık oranına sahiptir. 20.000 katılımcının yer aldığı epidemiyolojik toplama alanı çalışmasında katılımcıların %4.7’si akrofobi belirti kriterlerini karşılamıştır (Chapman, 1997). Fredikson, Annas, Fischer ve Wik (1996) tarafından yapılan bir araştırmada, erkeklerin %6.3’ünün ve kadınların %8.6’sının akrofobi olduğunu gösteren benzer sonuçlar ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu bozukluk, büyük ölçüde günlük yaşamın bir parçasını oluşturan yükseklikle ilişkili çeşitli durumlardan yaygın olarak kaçınma nedeniyle kronikleşme eğilimindedir (Burns, 1980). Akrofobinin altında yatan korku mekanizmaları incelenerek etiyolojisi, gerekli psikolojik müdahaleler ve tipolojisine ilişkin belirsizlikler ele alınabilir (Coelho ve ark., 2009). 

Akrofobinin Etiyolojisi

Yükseklik korkusu olan bazı kişiler, birincil etiyolojik faktör olarak yükseklik ile ilgili olumsuz bir deneyimi sıklıkla bildirmediği için bazı yazarlar bozukluğun gelişiminde kalıtsal veya ilişkisiz açıklamalar (non-associative accounts) önermişlerdir (Menzies ve Clarke, 1993, 1995). Menzies ve Clarke (1993) bir çalışmada yükseklikle ilgili korku kazanımlarını değerlendirmek için korkusu olan ve korkusu olmayan katılımcıların yüksekliğe tepkilerini karşılaştırdılar. Sonuçlar, 21 katılımcılarının korkularını ilişkisel olmayan yollarla geliştirdiğini göstermiştir. İlaveten, korkusu olmayan grupta doğrudan koşullandırma ile ilgili olaylar yaşayan ancak yükseklik korkusu geliştirmeyen katılımcılar da vardı. Bu veriler, yükseklik korkusunun ediniminde ilişkisel olmayan açıklamaların rol oynadığına dair kanıtlar sunmaktadır (Coelho ve ark., 2009). 

Bilişsel ve biyolojik faktörleri birleştiren Davey ve arkadaşları (1997), akrofobinin panik bozukluğa benzer şekilde gelişebileceğini savunmuştur. Yani bilişsel önyargılar, bireyleri yükseklikle ilgili durumlarda harekete bağlı bedensel duyumları giderek daha fazla tehdit edici olarak yorumlamaya yönlendirebilir. Bu araştırmacılar, bir dizi anket kullanarak 100 öğrenciyi bedensel duyumlar, akrofobi, örümcek fobisi, bilişsel önyargı, sürekli kaygı ve depresyon açısından değerlendirmiştir. Yapılan analizde akrofobi ölçümleri ile içsel bedensel kaygı duyumlarını tehdit edici olarak yorumlama ve bildirme yanlılığı arasında bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. 

Akrofobi ve Psikolojik Müdahaleler

Özgül fobi için güncel psikolojik müdahaleler, farmakoloji terapi, davranışsal terapi ve bilişsel terapiyi içerir (Thng ve ark., 2020). Özgül fobilerden muzdarip olan kişiler için bir başka güncel müdahale yöntemi in vivo (gerçek yaşamda) maruz kalma terapisini içerir (Wolitzky-Taylor ve ark., 2008). In vivo maruz bırakma terapisi sırasında bir kişi gerçek hayatta fobisine maruz kalırken, sanal gerçeklik maruz kalma terapisi kontrollü ve sanal bir ortamda maruz kalmayı içerir. Bu bireyleri kapalı bir ortamda fobilerine karşı duyarsızlaştırmaya yardımcı olur. Sanal gerçeklik (virtual reality) terimi, 1989’da ortaya çıkmıştır ve 1990’lar ve 2000’lerde sanal gerçeklik maruz kalma terapisi şeklinde kullanılmaya başlanmıştır (Maples-Keller ve ark., 2017). 1995 yılında akrofobiden muzdarip olan bireyler için sanal gerçekliğe maruz kalma terapisinin etkinliğini gösteren bir çalışma yapılmıştır (Rothbaum ve ark., 1995) ve bu da sanal gerçekliğin kullanımı hakkında daha fazla araştırma yapılmasını sağlamıştır (Maples-Keller ve ark., 2017). 

Literatüre bakıldığında sanal gerçekliğe maruz bırakma terapisi, akrofobiye müdahale etmenin etkili bir yolu olduğuna dair önemli miktarda kanıt bulunmaktadır (Choi ve ark., 2001; Coelho ve ark., 2006; Emmelkamp ve ark., 2001; Hodges ve ark., 1995; Rothbaum ve ark., 1995a, 1995b). Bu teşvik edici gerçeğe dayanarak daha yakın tarihli yaklaşımlar, akrofobik tetikleyicileri ve psikolojik müdahalenin özelliklerini keşfetmeye yardımcı olmak için sanal gerçekliği kullanmaya başladı (Coelho ve ark., 2009). Örneğin Krijin, Emmelkamp, Olafsson, Schuemie ve Van Der Mast (2007) sanal gerçekliğe maruz bırakma terapisinde akrofobisi olan ve bilişsel öz ifadeleriyle başa çıkan 26 katılımcıyı test etti. Sonuçlar, öz ifadelerin başa çıkılmasından bağımsız olarak katılımcılarda iyileşmeler olduğunu göstermiştir. 

Akrofobiye Dair Öneri Kitap/Film/Belgesel İncelemeleri

Kaynakça

American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders: DSM-5. Washington, D.C: American Psychiatric Association. https://doi.org/10.1176/appi.books.9780890425596

Becker, E. S., Rinck, M., Türke, V., Kause, P., Goodwin, R., Neumer, S. ve Margraf, J. (2007). Epidemiology of specific phobia subtypes: findings from the Dresden Mental Health Study. European Psychiatry, 22(2), 69-74. https://doi.org/10.1016/j.eurpsy.2006.09.006

Boyd, J. H., Rae, D. S., Thompson, J. W., Burns, B. J., Bourdon, K., Locke, B. Z. Ve Regier, D. A. (1990). Phobia: prevalence and risk factors. Social Psychiatry and Psychiatric Epidemiology, 25(6), 314-323. https://doi.org/10.1007/bf00782887

Burns, L. E. (1980). The epidemiology of fears and phobias in general practice. The Journal of İnternational Medical Research, 8, 1-7. 

Chapman, T. F. (1997). The Epidemiology of fears and phobias. G. L. C. Davey (Ed.), Phobias. A handbook of theory, research and treatment içinde (S. 129–138). Chichester: Wiley. 

Choi, Y. H., Jang, D. P., Ku, J. H., Shin, M. B. ve Kim, S. I. (2001). Short-term treatment of acrophobia with virtual reality therapy (VRT): A case report. CyberPsychology & Behavior, 4(3), 349-354. https://doi.org/10.1089/109493101300210240

Coelho, C. M., Santos, J. A., Silvério, J. ve Silva, C. F. (2006). Virtual reality and acrophobia: one-year follow-up and case study. Cyberpsychology & Behavior: The Impact of the Internet, Multimedia and Virtual Reality on Behavior and Society, 9(3), 336–341. https://doi.org/10.1089/cpb.2006.9.336

Coelho, C. M., Waters, A. M., Hine, T. J. ve Wallis, G. (2009). The use of virtual reality in acrophobia research and treatment. Journal of Anxiety disorders, 23(5), 563-574. https://doi.org/10.1016/j.janxdis.2009.01.014

Davey, G. C., Menzies, R. ve Gallardo, B. (1997). Height phobia and biases in the interpretation of bodily sensations: some links between acrophobia and agoraphobia. Behaviour Research and Therapy, 35(11), 997-1001. https://doi.org/10.1016/S0005-7967(97)10004-3

Eaton, W. W., Bienvenu, O. J. ve Miloyan, B. (2018). Specific phobias. Lancet Psychiatry, 5(8), 678–686. https://doi.org/10.1016/S2215-0366(18)30169-X

Emmelkamp, P. M., Bruynzeel, M., Drost, L. ve van der Mast, C. A. G. (2001). Virtual reality treatment in acrophobia: a comparison with exposure in vivo. CyberPsychology & Behavior, 4(3), 335-339. https://doi.org/10.1089/109493101300210222

Essau, C. A., Conradt, J. ve Petermann, F. (2000). Frequency, comorbidity, and psychosocial impairment of specific phobia in adolescents. Journal of Clinical Child Psychology, 29(2), 221-231. https://doi.org/10.1207/S15374424jccp2902_8

Fredrikson, M., Annas, P., Fischer, H. ve Wik, G. (1996). Gender and age differences in the prevalence of specific fears and phobias. Behaviour Research and Therapy, 34(1), 33-39. https://doi.org/10.1016/0005-7967(95)00048-3[BB1] [MD2] 

Hodges, L. F., Kooper, R., Meyer, T. C., Rothbaum, B. O., Opdyke, D., de Graaf, J. J., Williford J.S. ve North M.M. (1995). Virtual environments for treating the fear of heights. Computer. Innovative Technology for Computer Professionals, 28, 27–34.  http://dx.doi.org/10.1109/2.391038

Krijn, M., Emmelkamp, P. M., Olafsson, R. P., Schuemie, M. J. ve Van Der Mast, C. A. (2007). Do self-statements enhance the effectiveness of virtual reality exposure therapy? A comparative evaluation in acrophobia. CyberPsychology & Behavior, 10(3), 362-370. https://doi.org/10.1089/cpb.2006.9943 [BB3] [MD4] 

Magee, W. J., Eaton, W. W., Wittchen, H. U., McGonagle, K. A. ve Kessler, R. C. (1996). Agoraphobia, simple phobia, and social phobia in the National Comorbidity Survey. Archives of General Psychiatry, 53(2), 159-168.https://doi.org/10.1001/archpsyc.1996.01830020077009

Maples-Keller, J. L., Bunnell, B. E., Kim, S. J. ve Rothbaum, B. O. (2017). The Use of Virtual Reality Technology in the Treatment of Anxiety and Other Psychiatric Disorders. Harvard Review of Psychiatry, 25(3), 103–113. https://doi.org/10.1097/HRP.0000000000000138

Menzies, R. G. ve Clarke, J. C. (1993). The etiology of fear of heights and its relationship to severity and individual response patterns. Behaviour Research and Therapy, 31(4), 355-365. https://doi.org/10.1016/0005-7967(93)90093-A

Menzies, R. G. ve Clarke, J. C. (1995). The etiology of fear acrophobia and its relationship to severity and individual response patterns. Behaviour Research and Therapy, 33(7), 795–803. https://doi.org/10.1016/0005-7967(95)00023-Q

Regier, D. A., Rae, D. S., Narrow, W. E., Kaelber, C. T. ve Schatzberg, A. F. (1998). Prevalence of anxiety disorders and their comorbidity with mood and addictive disorders. The British Journal of Psychiatry, 173(S34), 24-28. https://doi.org/10.1192/S0007125000293483

Rothbaum, B. O., Hodges, L. F., Kooper, R., Opdyke, D., Williford, J. S. ve North, M. (1995). Effectiveness of computer-generated (virtual reality) graded exposure in the treatment of acrophobia. The American Journal of Psychiatry, 152(4), 626–628. https://doi.org/10.1176/ajp.152.4.626

Rothbaum, B. O., Hodges, L. F., Kooper, R., Opdyke, D., Williford, J. S. ve North, M. (1995a). Effectiveness of computer-generated (virtual reality) graded exposure in the treatment of acrophobia. American Journal of Psychiatry, 152(4), 626– 628. https://doi.org/10.1176/ajp.152.4.626

Rothbaum, B. O., Hodges, L. F., Kooper, R., Opdyke, D., Williford, J. S. ve North, M. (1995b). Virtual reality graded exposure in the treatment of acrophobia: a case report. Behaviour Therapy, 152(4), 626–628. https://doi.org/10.1176/ajp.152.4.626

Samra C. K. ve Abdijadid S. (2020, 10 Haziran). Specific phobia. StatPearls. Erişim adresi: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK499923/

Thng, C. E., Lim-Ashworth, N. S., Poh, B. Z. ve Lim, C. G. (2020). Recent developments in the intervention of specific phobia among adults: a rapid review. F1000Research, 9. https://dx.doi.org/10.12688%2Ff1000research.20082.1

Wolitzky-Taylor, K. B., Horowitz, J. D., Powers, M. B. ve Telch, M. J. (2008). Psychological approaches in the treatment of specific phobias: a meta-analysis. Clinical psychology Review, 28(6), 1021–1037. https://doi.org/10.1016/j.cpr.2008.02.007

Zobal, E. (2021). The effects of virtual reality therapy on acrophobia: a literature review [Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi]. Arkansas Üniversitesi Hemşirelik Okulu. 

 [BB1]Metinde nerede kullanıldı?

 [MD2]Akrofobi Nedir başlığı altında: “Fredikson, Annas, Fischer ve Wik ( [MD2]1996) tarafından yapılan bir araştırmada, erkeklerin %6.3’ünün ve kadınların %8.6’sının akrofobi olduğunu gösteren benzer sonuçlar ortaya çıkmıştır.”

 [BB3]Metinde nerede kullanıldı?

 [MD4]Akrofobi ve Psikolojik Müdahaleler başlığı altında: “Örneğin Krijin [MD4], Emmelkamp, Olafsson, Schuemie ve Van Der Mast (2007) sanal gerçekliğe maruz bırakma terapisinde akrofobisi olan ve bilişsel öz ifadeleriyle başa çıkan 26 katılımcıyı test etti.”