Bilişsel Davranışçı Terapi ile Vajinismus
Vajinismus, farklı sosyokültürel statülerden birçok çifti etkileyen yaygın bir kadın cinsel işlev bozukluğudur. Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı Beşinci Baskı (DSM-5) tanı ölçütlerinde disparoni ile Genito-Pelvik Ağrı/Penetrasyon Bozukluğu (GPPPD) kategorisinde tanımlanmıştır (APA, 2013). Bu kriterlere göre, Genito-Pelvik Ağrı/Penetrasyon bozukluğunun ortaya çıkması için aşağıdaki belirtilerden biri yeterli kabul edilmektedir:
- Vajinal penetrasyonda zorluklar,
- İlişki sırasında belirgin ağrı,
- Penetrasyon ve pelvik kasların gerilmesi/sıkılması veya kasılmaları sonucu pelvik ağrı korkusu veya endişesi.
Vajinismusun yaygınlığı konusunda kesin bir fikir birliği yoktur. Toplumda yaşam boyu yaygınlığı yaklaşık %0,5-1 olduğu tahmin edilmektedir. Ancak cinsel işlev bozuklukları için uzmanlaşmış kliniklere başvuran kadınlarda bu oran %42'ye kadar çıkmaktadır (Axel ve Fugl, 1999). Vajinismus şikâyeti olan kadınlara uygun bakım yapılmadığı takdirde psikolojik ve ilişki sorunlarının yanı sıra üreme organlarında da sıkıntı yaşayabilirler (Souza ve ark., 2018). Araştırma eksikliği ve zaman içinde tanımların değişkenliği nedeniyle vajinismus müdahalesi için kanıta dayalı standart protokoller yoktur (Maseroli ve ark., 2018). Bunun yerine, cinsel işlev bozukluklarının yanı sıra vajinismus müdahalesi genellikle klinisyenlerin deneyimlerine dayanmaktadır. Vajinismus müdahalesi psikoterapi, bilişsel davranışçı terapi, hipnoterapi, seks terapisi, vajinal dilatörlerle duyarsızlaştırma, farmakolojik terapi, duyu odaklama, pelvik taban fizyoterapisi ve kas egzersizleri gibi çeşitli teknikleri içeren bir süreçtir (Pacik, 2014).
Genito-Pelvik Ağrı/Penetrasyonun ortaya çıkması, çiftlerin ilişkilerini ve sosyal yaşamlarını güçlü bir şekilde etkileyen yaygın bir sorundur. Vajinismus belirtisi gösteren kişilerin sosyodemografik faktörleri, jinekolojik muayene bulguları ve müdahale sonuçları arasındaki ilişkiyi incelediğimizde, vajinismus derecesinin yüksek olmasının, daha uzun evlilik süresi ve daha fazla Bilişsel davranışçı terapi seansı ile anlamlı düzeyde ilişkili olduğunu bulunmaktadır (Eserdağ ve Anğın, 2021).
Etiyolojisi
Kadın cinsel işlev bozukluğunun etiyolojisi tam olarak tanımlanmamıştır ve gerek kitaplarda gerekse literatürde tıp pratiği ve eğitiminde yeterince ilgi görmemiştir. Çocukluk veya ergenlik döneminde cinsel travmatik deneyim (sözlü veya fiziksel), yetersiz cinsel bilgi, aile ilişkileri ve ailenin sosyal ve dini yönleri; ağrı, kanama, yırtılma korkusu nedeniyle cinsel ilişkiden kaçınmak, cinsel işlev bozukluğu ile en sık ilişkili faktörlerdir (Reissing ve ark., 2003). İstenmeyen cinsel deneyimler, kadın cinsel işlev bozukluğuna ve çeşitli psikolojik sorunlara neden olabilir. Ayrıca belirtiler deneyimin oluşma zamanına bağlı olarak da değişir (Maseroli ve ark., 2018). Maseroli ve arkadaşları, ayrıca vajinismus gelişimini, istismar öyküsü, ilişki parametreleri, kadın hastalıkları ve hormonal/metabolik sorunlar ile ilişki bulmazken, histrionik-histerik özelliklerin, ağrı ve cinsiyete bağlı sıkıntıların da vajinismus gelişiminde rol oynadığını belirtmişlerdir (Maseroli ve ark., 2017). Çok faktörlü nedenler kadınlarda kadın cinsel işlev bozukluğuna neden olabilir ve bireyler Genito-Pelvik Ağrı/Penetrasyonun (vajinismus, disparoni), anorgazmi veya hipoaktif cinsel istek bozukluğu gibi farklı cinsel işlev bozukluğu belirtilerinde bulunabilirler.
Cinsel işlev bozukluklarını cinsel güçlüklerden ayırt etmek için bir jinekolojik muayene değerlidir. Ancak bu sorunlar cinsel işlev bozukluğunu içeriyorsa, Bilişsel davranışçı terapi gibi cinsel rehabilitasyon süreci müdahale için yine de etkili olacaktır. Bu da esas olarak, cinsel ilişki için başarısız girişimler ve deneyimler sırasındaki olumsuz koşullanmalara bağlı olacaktır. Organik sorunları olan kadınlarda üst üste binen bir işlevsel sorun da mevcut olabilir. Cinsel ilişkiye girememe şikayeti olan kadınlarda, ilk başvuruda jinekolojik değerlendirme ve kişi öyküsünün, tam cinsel ilişkiye ulaşma süresinin tahmin edilmesinde ve müdahale şeklinin belirlenmesinde etkilidir. Uzun süredir evli olan kişilerin vajinismus dereceleri muhtemelen daha yüksektir ve müdahalenin başarısı için daha fazla bilişsel davranışçı terapi seansı geçirmeleri beklenir (Eserdağ ve Anğın, 2021).
Vajinismus sorununa sahip kişilerde cinselliğe yönelik psikolojik ön yargı ve ağrı korkusu ön plandadır. Yüksek kenarlı ve sert himen dokusu ağrıya neden olarak kasılmalara neden olabilir. Bu da vajinaya girişi (penetrasyonu) imkansız hale getirir ve süreç bir kısır döngü haline gelir. Başarısız girişimlerle sorun zamanla daha da kötüleşir ve 'olumsuz koşullanma'ya neden olur. Kızlık zarının fiziksel varyasyonları süreç içerisinde psikolojik sonuçlara yol açabilmektedir. Bu nedenle kızlık zarına lokal müdahaleler yapılsa dahi kişilerin cinsel terapilerinin sağlanması esastır (Eserdağ ve Anğın, 2021).
Davis ve Reissing (2007) tarafından yapılan bir incelemede vajinismus rahatsızlığına sahip kadınların partnerlerinin duygusal olarak daha az olgun, sabırlı, anlayışlı olduğu ayrıca aşırı endişeli ve güvensiz olarak tanımlandıkları tespit edilmiştir. Klinik gözlemlerde bunlara ek olarak, eşlerine hem vajinal ilişkiden hem de müdahaleden kaçınmada eşlik ettikleri konusunda fikir birliği olduğu, ancak ampirik çalışmaların bunları ne doğruladığı ne de geçersiz kıldığı belirtilmiştir.
Bilişsel Davranışçı Terapi ile Vajinismus
Vajinismus müdahalesi temelde psikolojiktir ve sistematik incelemelerde müdahalelerin çoğunun sistematik duyarsızlaştırma ve Bilişsel davranışçı terapi (LoForisco, 2011), olduğu görülmektedir. Psikolojik müdahalelerin vajinismusta daha etkili olduğu, cinsel ağrı üzerinde büyük etki gösterdiği ve cinsel kaygıyı azaltmada daha fazla kazanım sağladığı tespit edilmiştir. (Van-Lankyeld ve ark., 2006). Literatürde vajinismus müdahalesinde bilişsel davranışçı terapinin etkili olduğu bulunmuştur. Bilişsel davranışçı terapi kişilerin davranışlarını etkileyen düşünceleri ve duyguları anlamalarına yardımcı olur (Engman ve ark., 2010). Penetrasyon korkusu ve kaçınma davranışını değiştirmeye yardımcı olur. Bir kişinin (veya partnerin) sorunları anlamasına ve çözmesine yardımcı olan psiko-eğitim bir bireyin gerilimi nasıl tanımlayacağını gösterir. Kendine odaklanmayı yeniden sağlamanın bir yolu olarak, kadınlara vajina çevresindeki kasların kasılması ve gevşemesi arasındaki farkı öğretmeyi amaçlayan pubokoksigeal kas (Kegel) egzersizleri (herhangi bir penetrasyon baskısı olmadan vücut dokunuşunun keşfini içeren duyusal odak egzersizleri), kadınların kademeli büyüklükteki nesneleri vajinaya yerleştirmesini isteyen maruz kalma, bilişsel yeniden yapılandırma ve ev ödevleri bilişsel davranışçı terapide kullanılan tekniklerdir (Jeng ve ark., 2006). Vajinismusun pek çok değişkene bağlı müdahalesi nedeniyle, her bir bileşenin göreceli etkisi hala net değildir (Melnik ve ark., 2012). Fakat bilişsel davranışçı terapi uygulanan vajinismusa rahatsızlığına sahip kadınlarda sıklık, iletişim, doyum, kaçınma, şehvet, vajinismus ve anorgazmi gibi cinsel işlevlerin tüm alt ölçeklerinde ve müdahale sonrası cinsel işlev toplam puanlarında iyileşme lehine anlamlı farklılık ve azalmalar bulunmuştur. Sonuç olarak, vajinismus sıkıntısına sahip kadınlar ve eşleri için bilişsel davranışçı terapinin uygun bir müdahale yaklaşımı olduğu görülmüştür. Ayrıca cinsel işlevlerde iyileşme sağladığı, evlilik uyumunu arttırdığı, depresyon ve kaygı düzeylerini azalttığı görülmektedir (Engman ve ark., 2010).
Vajinismus Hakkında Kitap/Dizi/Film/Belgesel İncelemeleri
KAYNAKÇA
American Psychiatric Association. (2013). Specific phobia. Diagnostic and statistical manual of mental disorders. Washington,DC: American Psychiatric Publishing.
Axel, R. ve Fugl-Meyer, S. K. (1999). Sexual disabilities, problems and satisfaction in 18-74 year old Swedes. Scand Journal of Sex, 3, 79–105. https://doi.org/10.1038=sj.ijir.3900914
Davis, H. J. ve Reissing, E. D. (2007). Relationship adjustment and dyadic interaction in couples with sexual pain disorders: a critical review of the literature. Sexual and Relationship Therapy, 22(2), 245-54.https://doi.org/10.1080/14681990601026601
Engman, M., Wijma, K. ve Wijma, B. (2010). Long-term coital behaviour in women treated with cognitive behaviour therapy (CBT) for superficial coital pain and vaginismus. Cognitive Behaviour Therapy, 39(3), 193–202.https://doi.org/10.1080/16506070903571014
Eserdağ, S. ve Anğın, A. D. (2021). Importance of gynecological assessment for the treatment of vaginismus as a predictive value. The Journal of Obstetrics and Gynaeceology Research, 47(7), 2537-2543. https://doi.org/10.1111/jog.14600
Jeng, C. J., Wang, L. R., Chou, C. S., Shen, J. ve Tzeng, R. C. (2006). Management and outcome of primary vaginismus.Journal of Sex and Marital Theraphy, 32(5), 379-87. https://doi.org/10.1080/00926230600835189
LoForisco, B. M. (2011). Female sexual pain disorders and cognitive behavioral therapy. Journal of Sex Research, 48(6), 573-579. https://doi.org/10.1080/00224499.2010.540682
Maseroli, E., Scavello, I., Campone, B., Stasi, V. D., Cipriani, S., Felciai, F., Camartini, V., Magini, A., Castellini, G., Ricca, V., Maggi, M. ve Vignozz, L. (2018). Psychosexual correlates of unwanted sexual experiences in women consulting for female sexual dysfunction according to their timing across the life span. Journal of Sex Medicine, 15(12), 1739–1751. https://doi.org/10.1016/j.jsxm.2018.10.004
Maseroli, E., Scavello, I., Cipriani, S., Palma, M., Fambrini, M., Corona, G., Manucci, E., Maggi, M. ve Vignozzi, L. (2017). Psychobiological correlates of vaginismus: An exploratory analysis. Journal of Sex Medicine, 14(11), 1392–1402. https://doi.org/10.1016/j.jsxm.2017.09.015
Melnik, T., Hawton, K. ve McGuire, H. (2012). Interventions for vaginismus. Cochrane Database of System Reviews, 12. https://doi.org/10.1002/14651858.CD001760.pub2
Pacik, P. T. (2014). Understanding and treating vaginismus: A multimodal approach. International Urogynecol Journal, 25(12), 1613–1620. https://doi.org/10.1007/s00192-014-2421-y
Reissing, E. D., Binik, Y. M., Khalife, S., Cohen, D. ve Amsel, R. (2003). Etiological correlates of vaginismus: Sexual and physical abuse, sexual knowledge, sexual self-schema, and relationship adjustment. Journal of Sex and Marital Theraphy, 29(1), 47–59. https://doi.org/10.1080/713847095
Souza, M., Gusmao, M. C. G., Antunes, R. A., Souza, M. M. D., Rito, A. L. S., Lira, P., Manacebo, A. C. A., Tamm, M. A., Panaino, T. R. ve Bahia, M. J. (2018). Vaginismus in assisted reproductive technology centers: An invisible population in need of care. Jornal Brasileiro de Reproducao Assistida, 22(1), 35–41. https://doi.org/10.5935/1518-0557.20180013
Van-Lankveld, J. J. D. M., ter Kuile, M. M., de Groot, H. E., Melles, R., Nefs, J. ve Zandbergen, M. (2006). Cognitive-behavioral therapy for women with lifelong vaginismus: A randomized waiting-list controlled trial of efficacy. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 74(1), 168–178. https://doi.org/10.1037/0022-006X.74.1.168