Whatsapp Hattı

0539 890 5950

Paranoid Kişilik Bozukluğu

Paranoid Kişilik Bozukluğu

İlk olarak Krapelin 1921’de şizofreni, sanrısal bozukluk ve paranoid kişilik bozukluğu belirtilerine karşılık gelen üç farklı paranoya sunuluşu önermiştir (Bernstein ve Useda, 2007). Paranoid kişilik bozukluğu, psikiyatrik sınıflandırmada ilk olarak DSM-3’te gösterilmiştir (Vyas ve Khan, 2016).  Bu kişilik bozukluğu, istatistiklere göre engelliliğin önemli bir yordayıcısıdır (Grant ve ark., 2004) ve hem şiddet hem de suç davranışı ile ilişkilidir (Johnson ve ark., 2000). Kişilik patolojisi ile ilgili olarak ise şizotipal, narsistik, sınırda kişilik bozukluğu ve çekingen kişilik bozukluğu özellikleri sıklıkla paranoid kişilik bozukluğu ile görülür. Bu yüzden, paranoid kişilik bozukluğu belirtileri ile bu kişilik bozuklukları arasında bir örtüşme vardır (Bernstein ve ark., 1993). 

Paranoid Kişilik Bozukluğu Nedir?

Paranoid kişilik bozukluğundaki paranoya, sanrılı psikozu değil belirgin olarak paranoid bilişsel tarzını belirtir (Gabbard, 2014). Başka bir deyişle, paranoid kişilik bozukluğundaki paranoya, gerçek sanrıların veya psikozun varlığını belirtmez, ancak asılsız kaygılı şüphe ile karakterize edilen kronik ve devam eden bir zihin durumunun varlığına işaret eder (Bernstein ve Useda, 2007). DSM-5’e göre paranoid kişilik bozukluğunun temel özelliği, başkalarının güdülerini kötü niyetli olarak yorumlayacak şekilde başkalarına karşı yaygın bir güvensizlik ve şüphe durumudur. Bu bozukluk, erken ergenliğin başında başlar ve birçok bağlamda ortaya çıkar. Paranoid kişilik bozukluğu olan kişiler, ortada bir kanıt olmasa bile diğer insanların kendilerini sömüreceğini, aldatacağını veya zarar vereceğini düşünür. Başkalarının kendilerine tuzak kurduğuna dair bir şüpheye düşebilirler ve herhangi bir zamanda bir sebep yokken saldırıya geçebilirler. Örneğin bu kişiler bir sıkıntı yaşadığında, arkadaşlarının da kendilerine saldıracağını veya hiç umursamayacaklarını beklerler. Başkalarına sır vermekten çekinirler çünkü paylaştıkları bilgilerin kendilerine karşı kullanılmasından korkarlar. Aynı şekilde kendilerine bir şey sorulduğunda, “bu seni ilgilendirmez’’ şeklinde cevap vererek bilgiyi paylaşmazlar. Örneğin, paranoid kişilik bozukluğuna sahip kişiler, bir iş arkadaşının esprili bir yorumunu karakter saldırısı olarak algılayabilir. Paranoid kişilik bozukluğunda sıklıkla rastlanılan diğer bir durum ise patolojik kıskançlıktır. Bu kişiler, çoğu zaman eşlerinin ya da cinsel partnerlerinin bir gerekçe olmadan sadakatsiz olduğundan şüphelenirler. Böylelikle, ihanete uğramamak için partnerlerini kontrol etmek isterler ve onların nerede olduğunu, eylemlerini ve sadakatini sorgularlar (American Psychiatric Association, 2013). 

Olumsuz çocukluk deneyimlerinin yetişkinlikteki paranoid kişilik bozukluğu ile güçlü bir şekilde ilişkili bulunmuştur. Örneğin, yetişkin kişilik bozukluğu olan bireylerden oluşan bir örneklemde paranoid kişilik bozukluğu, çocuklukla fiziksel, duygusal ve cinsel istismar ile diğer herhangi bir kişilik bozukluğundan daha güçlü şekilde ilişkilendirilmiştir (Bierer ve ark., 2003). Bununla birlikte, ergenlerdeki boyutsal paranoya çocuklukta yaşanan mağduriyet öyküsüyle de ilişkili görülmektedir (Lataster ve ark., 2006). 

Paranoid Kişilik Bozukluğunun Belirtileri

DSM-5’e göre paranoid kişilik bozukluğu erken ergenliğin başında başlayan ve birçok şekilde kendini gösteren, güvensizlik ve şüphecilik işaretlerini izleyen aşağıdakilerden en az dördünün ya da daha fazlasının varlığı ile belirtilen bir bozukluktur (American Psychiatric Association, 2013): 

  • Kişi, gerekçesi olmadan başkaları tarafından sömürülme, zarar görme ve aldatılma şüphesindedir.
  • Kişinin arkadaşlarının ya da iş arkadaşlarının sadakati ya da güvenirliği konusunda haksız şüpheleri vardır.
  • Kişi, başkalarına güvenmek konusunda isteksizdir çünkü verdiği bilgilerin kendisine karşı kötü amaçla kullanılacağına dair yersiz korku duyar. 
  • Kişi, başkalarının kendine karşı iyi niyetli davranışlardan ya da açıklamalarından gizli anlamlar çıkarır.
  • Kişi, sürekli kin tutar (hakaretleri, kırgınlıkları ve saygısızlıkları affetmemek gibi). 
  • Kişi, karakterine ya da saygınlığına karşı saldırılar algılar ve öfkeli tepkiler gösterir. 
  • Kişinin eşine ya da cinsel partnerinin sadakatine ilişkin haksız yere şüpheleri vardır. 

Paranoid kişilik bozukluğu şizofreni, bipolar bozukluk ya da psikotik özellikli depresif bozukluk ya da başka bir psikotik bozukluğun seyri sırasında ortaya çıkmaz. Bunun yanı sıra, başka bir tıbbi durumun fizyolojik etkileriyle ilişkilendirilmez (American Psychiatric Association, 2013). Paranoid kişilik bozukluğu, artan kaygı ve depresyon riski (Johnson ve ark., 2000), şiddet ve suç davranışı (Overholser ve ark., 2002) ve düşük yaşam kalitesi (Cramer ve ark., 2006) ile ilişkilendirilmiştir. Paranoid kişilik bozukluğu, popülasyonun yaklaşık %0.7–2.4’ü arasında görülmektedir ve erkekler arasında daha yaygındır (Coid, 2003). 

Paranoid Kişilik Bozukluğunun Olası Ayırıcı Belirtileri 

DSM-5’te yer alan paranoid kişilik bozukluğunun ayırıcı belirtileri şu şekildedir (American Psychiatric Association, 2013): 

Psikotik belirtileri olan diğer zihinsel bozukluklar: Paranoid kişilik bozukluğu, sanrısal bozukluktan, şizofreniden ve psikotik özelliklere sahip bir ruh hali bozukluğundan ayırt edilebilir. Çünkü, bu bozuklukların tümü sanrılar ve halüsinasyonlar gibi kalıcı psikotik dönemi ile tanımlanır. 

Diğer kişilik bozuklukları ve kişilik özellikleri: Paranoid kişilik bozukluğu, diğer kişilik bozuklukları ile bazı ortak özelliklere sahiptir. Bu yüzden belirli ayırıcı özellikler, bu bozuklukları ayırt etmek için oldukça önemlidir.

  • Paranoid kişilik bozukluğu ile şizotipal kişilik bozukluğu şüphecilik, kişilerle mesafeli olma ve paranoid düşünce gibi özellikleri paylaşır. Ancak, şizotipal kişilik bozukluğu doğaüstü düşünme, olağandışı algısal deneyimler ve tuhaf konuşma gibi belirtileri içerir. Yani eksantrik fikirler, konuşma ve davranış ayırıcı belirtilerdir.
  • Paranoid kişilik bozukluğuna sahip kişilerde görülen küçük uyaranlara öfke ile tepki verme eğilimi sınırda kişilik bozukluğu ve histriyonik kişilik bozukluğunda da görülen belirtilerdir. Ancak bu bozukluklarda yaygın şüphe görülmemektedir. 
  • Çekingen/kaçınmacı kişilik bozukluğuna sahip kişiler de başkalarına güvenmekte isteksiz olabilirler. Ancak bunun nedeni, yetersiz olma korkusudur. 
  • Paranoid kişilik bozukluğunda da bazı antisosyal davranışlar bulunur. Ancak antisosyal kişilik bozukluğunda olduğu gibi başkalarını sömürme ya da kişisel kazanç arzusu yoktur. Paranoid kişilik bozukluğunda bu davranışlar daha çok intikam arzusundan kaynaklanır. 
  • Narsistik kişilik bozukluğu olan bireyler zaman zaman şüphe, sosyal geril çekilme ve yabancılaşma gösterebilirler. Ancak bu kusurlarının ortaya çıkmasından korktukları içindir. 

Bilişsel Davranışçı Terapi ile Paranoid Kişilik Bozukluğu

Araştırmalar genellikle bilişsel davranışçı terapinin kişilik bozukluğu olan kişilerde etkili bir psikolojik müdahale yöntemi olduğunu göstermektedir (Matusiewicz ve ark., 2010). Örneğin, Williams paranoid kişilik bozukluğu olan bir kişiye bilişsel davranışçı terapi müdahalesini tanımlamıştır. 11 seanstan oluşan bu terapide şüpheli düşünceleri, gerginliği, kaygıyı ve depresif belirtileri azaltılmak amaçlanmıştır.  Bu psikolojik müdahale, davranışı ve düşünceyi izlemeyi, bilişsel yeniden yapılandırmayı, rol yapma ve gevşeme beceri eğitimleri gibi stratejilerden oluşmaktadır (Williams, 1988). Bunun yanı sıra, beceri eğitimi paranoid kişilik bozuklukta yararlı bir psikolojik müdahale olarak önerilmiştir (Stanley ve ark., 2001). 

Kaynakça

American Psychiatric Association. (2013). Paranoid Personality Disorder. Diagnostic and statistical manual of mental disorders içinde (5. Bs., s. 649-682). American Psychiatric Publishing. https://doi.org/10.1176/appi.books.9780890425596.dsm18

Bernstein, D. P. ve Useda, J. D. (2007). Paranoid personality disorder. W. O'Donohue, K. A. Fowler ve S. O. Lilienfeld (Ed.), Personality Disorders: Toward the DSM-V içinde (s. 41–62). Sage Publications, Inc. https://psycnet.apa.org/doi/10.4135/9781483328980.n3

Bernstein, D. P., Useda, D. ve Siever, L. J. (1993). Paranoid personality disorder: Review of the literature and recommendations for DSM-IV. Journal of Personality Disorders, 7(1), 53-62. https://doi.org/10.1521/pedi.1993.7.1.53

Bierer, L. M., Yehuda, R., Schmeidler, J., Mitropoulou, V., New, A. S., Silverman, J. M. ve Siever, L. J. (2003). Abuse and neglect in childhood: relationship to personality disorder diagnoses. CNS Spectrums, 8(10), 737-754. https://doi.org/10.1017/S1092852900019118

Coid, J. (2003). Epidemiology, public health and the problem of personality disorder. The British Journal of Psychiatry, 182(44), 3-10. https://doi.org/10.1192/bjp.182.44.s3

Cramer, V., Torgersen, S. ve Kringlen, E. (2006). Personality disorders and quality of life. A population study. Comprehensive Psychiatry, 47(3), 178-184. https://doi.org/10.1016/j.comppsych.2005.06.002

 Gabbard, G. O. (2014). Psychodynamic psychiatry in clinical practice. American Psychiatric Pub. 

Grant, B. F., Hasin, D. S., Stinson, F. S., Dawson, D. A., Chou, S. P., Ruan, W. J. ve Pickering, R. P. (2004). Prevalence, correlates, and disability of personality disorders in the United States: results from the National Epidemiologic Survey on Alcohol and Related Conditions. The Journal of Clinical Psychiatry, 65(7).  

Johnson, J. G., Cohen, P., Kasen, S. ve Brook, J. S. (2005). Personality disorder traits associated with risk for unipolar depression during middle adulthood. Psychiatry Research, 136(2-3), 113-121. https://doi.org/10.1016/j.psychres.2005.02.007

Johnson, J. G., Cohen, P., Smailes, E., Kasen, S., Oldham, J. M., Skodol, A. E. ve Brook, J. S. (2000). Adolescent personality disorders associated with violence and criminal behavior during adolescence and early adulthood. American Journal of Psychiatry, 157(9), 1406-1412. https://doi.org/10.1176/appi.ajp.157.9.1406

Kellett, S. ve Hardy, G. (2013). Treatment of paranoid personality disorder with cognitive analytic therapy: A mixed methods single case experimental design. Clinical Psychology & Psychotherapy, 21(5), 452-464. https://doi.org/10.1002/cpp.1845

Kraepelin, E. (1921). Manic depressive insanity and paranoia. The Journal of Nervous and Mental Disease, 53(4), 350. 

Lataster, T., van Os, J., Drukker, M., Henquet, C., Feron, F., Gunther, N. ve Myin-Germeys, I. (2006). Childhood victimisation and developmental expression of non-clinical delusional ideation and hallucinatory experiences. Social Psychiatry and Psychiatric Epidemiology, 41(6), 423-428. https://doi.org/10.1007/s00127-006-0060-4

Matusiewicz, A. K., Hopwood, C. J., Banducci, A. N. ve Lejuez, C. W. (2010). The effectiveness of cognitive behavioral therapy for personality disorders. Psychiatric Clinics, 33(3), 657-685. https://doi.org/10.1016/j.psc.2010.04.007

Overholser, J. C., Stockmeier, C., Dilley, G. ve Freiheit, S. (2002). Personality disorders in suicide attempters and completers: Preliminary findings. Archives of Suicide Research, 6(2), 123-133. https://doi.org/10.1080/13811110208951170  

Stanley, B., Bundy, E. ve Beberman, R. (2001). Skills training as an adjunctive treatment for personality disorders. Journal of Psychiatric Practice, 7(5), 324-335. https://doi.org/10.1097/00131746-200109000-00005

Triebwasser, J., Chemerinski, E., Roussos, P. ve Siever, L. J. (2013). Paranoid personality disorder. Journal of Personality Disorders, 27(6), 795-805. https://doi.org/10.1521/pedi_2012_26_055

Vyas, A. ve Khan, M. (2016). Paranoid personality disorder. American Journal of Psychiatry Residents' Journal, 11(01), 9-11. https://doi.org/10.1176/appi.ajp-rj.2016.110103

Williams, J. G. (1988). Cognitive intervention for a paranoid personality disorder. Psychotherapy: Theory, Research, Practice, Training, 25(4), 570. https://psycnet.apa.org/doi/10.1037/h0085383