Whatsapp Hattı

0539 890 5950

Dünyaya Karşı İlgi ve Merak

Dünyaya Karşı İlgi ve Merak

İlgi ve Merak Nedir?

Merak, yani yeni bilgi veya deneyim arzusu, geniş çapta keşfetmenin (Litman, 2005), entelektüel zenginleşmenin (Hidi, 1990) ve öğrenmenin önemli bir öncülü olarak kabul edilmektedir (Fink, 1994). Araştırmalar, merak ve ilginin birçok bağlamda önemli olduğunu göstermiştir. Kişilerarası ilişkilerde merak, olumlu etki ile saldırganlığa karşı direnci ve çekiciliği temsil eder (Kashdan ve ark., 2013). Okulda merak; akademik performansla (Reio ve Callahan, 2004), öğrenmeyle, akranlarla iş birliğiyle (Michaelson ve ark., 2002) ve keşfetme zevki ile bağlantılıdır (Litman, 2005). İş yerinde merak; bireyin iş performansının doğru tahmin edilmesi ve sosyalleşme ile ilgili öğrenmeyle bağlantılıdır (Reio ve Callahan, 2004). Klinik ortamlarda merak; kişisel gelişimi, sürdürülebilir zevk ile anlam kaynaklarının peşinde koşmayı teşvik eder (Sheldon ve Elliot, 1999) ve değişime yönelik motivasyonu destekler (Kaczmarek ve ark., 2014). Merak; umut, refah (Kashdan ve ark., 2004) ve deneyime açıklık ile olan bağıntıları nedeniyle uyumu teşvik ediyor gibi görünmektedir (Connelly ve ark., 2014). Sosyoekonomik faktörler de merak ve ilgi unsurunu etkilemektedir. Örneğin, yaşla birlikte insanlarda yeni şeylere olan merak azalmaktadır (Camp ve ark., 1984). Ayrıca kadınlar genellikle insanlara, erkekler ise nesnelere daha çok meraklıdır (Giambra ve ark., 1992). 

İlgi ve Merak Terimlerinin Gelişimi

Merak ile ilgili yapılmış olan araştırmalara bakıldığında, merak teriminin ne olduğuna dair çeşitli teoriler bulunmaktadır (Kashdan, 2004). En eski araştırmalar merakı, iştah açıcı, yaklaşım odaklı motivasyonel bir durum olarak görmektedir (Arnold, 1910). Örneğin Berlyne (1971), yeni, karmaşık ve şaşırtıcı şeylerin, olumlu etki yaratan bir ödül sistemini harekete geçirdiğini öne sürmüştür. Bu ödül sistemi, yenilik arayışını motive eder ve yeni şeyleri keşfetmeyi ödüllendirir. Merakın erken dönemlerde yapılmış psikolojik açıklamaları, merakın kaynağını ya içgüdüye da doğuştan gelen ihtiyaçlara bağlamıştır (Murray, 1938). Bununla birlikte bu betimleyici merak modelleri, 1950'lerde keşfedici davranış üzerine bir araştırma sonucu ortaya çıkan dürtü temelli bir açıklama tarafından gölgede bırakılmıştır (Kashdan ve Silvia, 2009). Bu araştırmacılar organizmaların yeni, karmaşık veya belirsiz uyaranlarla karşılaştığında, hoş olmayan belirsizlik durumları yaşadıklarını ve bu durumları azaltmak için yeni bilgiler elde etmeye motive olduklarını varsaymışlardır. Pek çok çalışma, yeni veya olağandışı uyaranlar incelendikten sonra keşfetmenin azaldığını ve bunun da merakın doygunluğa ulaştığını göstermiştir (Berlyne, 1954). Merak arama davranışı, yeniliğe karşı motive olma davranışını da doğurduğu için sadece dürtüyle kolayca açıklanamaz (Walker, 1980). 

1960lara gelindiğinde, alternatif bir merak açıklaması, hayvanların ve insanların optimal bir uyarılma seviyesini (en elverişli, en iyi seçenek) korumak için motive olduklarını savunmuştur (Fiske ve Maddi, 1961). Optimal uyarılma modeline göre, organizmalar aşırı uyarıldığında (yani korktuğunda) uyaranlardan çekilirler. Eğer yeterince uyarılmamışlarsa (yani sıkılırlarsa), uyarılmalarını optimal bir düzeye çıkarmak için merak uyandıran uyaranları arar ve araştırırlardı. Bu nedenle, dürtü açıklamasının aksine, optimal uyarılma teorisyenleri, keşif davranışının merakın doygunluğundan ziyade teşvik edilmesini amaçladığını varsaymışlardır (Litman ve Silvia, 2006). Merak ve ilgi, klasik motivasyon teorilerinin tam olarak açıklayamadığı şeylerdir. Yeni deneyimler aramak, basitliğe karşı karmaşıklığı tercih etmek ve içsel ilgi dışında eylemlerde bulunmak, insan eyleminin ayırt edici özellikleridir. Bu belirsiz durumlar psikolojiyi, insanların yenilik ve meydan okuma konusunda nasıl ve neden başarılı olduklarını araştırmaya yönlendirir (Kashdan ve Silvia, 2009).

İlgi ve Olumlu Duygular

Merak ve mutluluk farklı olumlu deneyimlerdir; farklı işlevleri, nedenleri ve sonuçları vardır (Kashdan ve Silvia, 2009). Olumlu duygular üzerine araştırmaların ortaya çıkmasından önce yazar Tomkins (1962), ilgi ve zevkin insan gelişiminde farklı roller oynadığını öne sürmüştür. İlgi, insanları yeni şeyler denemeye, karmaşık fikirleri keşfetmeye, ilgi çekici insanlarla tanışmaya ve yeni eylemler yapmaya motive eder. Zevk veya mutluluk, aksine insanları tanıdık şeylere bağlanmaya ve daha önce zevkli olan aktiviteleri güçlendirmeye motive eder. Tomkins (1962), bu işlevlerin çatışabileceğine dikkat çekmektedir: İlgi, insanları tatillerini yeni bir yerde seyahat ederek geçirmeye motive ederken; eğlence, insanları geçen yıl sevdikleri yeri tekrar ziyaret etmeye motive etmektedir (Kashdan ve Silvia, 2009). Tomkins'in görüşüyle tutarlı olarak, deneyler farklı ilgi ve zevk kaynakları bulmuştur (Silvia, 2006). Yeniliğe karşı aşinalık boyutu, ilgi ve mutluluğu güçlü bir şekilde ayırt eder. Resimler, müzik, hikayeler, anagramlar ve oyunlarla ilgili çalışmalarda, ilginç şeyler yeni, karmaşık, dinamik ve zorlayıcı olarak derecelendirilirken, zevkli şeyler tanıdık, sakinleştirici, istikrarlı ve çözülmüş olarak derecelendirilir (Russell, 1994). 

Turner ve Silvia (2006), sanata verilen duygusal tepkilerle ilgili yakın tarihli bir çalışmada, ilgi ve zevk derecelendirmelerinin ilişkisiz olduğunu bulmuştur. Rahatsız edici ve karmaşık eserler ilgi çekici; sakinleştirici ve sade eserler ise zevkli şeklinde derecelendirilmiştir. İlgi ve zevk farklı sonuçlara sahiptir. İlgi, insanların görsel olarak ne kadar süre görsel keşfettikleri ne kadar süre müzik dinledikleri ve oyunlara ve görevlere ne kadar zaman harcadıkları gibi keşif eylemlerini güçlü bir şekilde tahmin eder. İlgiden farklı olarak, zevk, mütevazı bir şekilde keşif eylemini öngörür (Kashdan ve Silvia, 2009). Bir müzik çalışmasında Crozier (1974), ilginin insanların ne kadar süre müzik dinlediği konusundaki varyansın %78'ini açıkladığını, keyfin ise yalnızca %10'unu açıkladığını bulmuştur. Bir görsel sanat çalışmasında (Berlyne, 1974), ilgi, izleme süresindeki varyansın %43'ünü açıklarken, eğlence %14'ünü açıklamıştır. Bu bulgulara göre belki de merak, farklı bir duygu kategorisine yerleştirilmelidir. Lazarus'a (1991) göre olumlu duygular, bir olayı kişinin amaçlarıyla uyumlu olarak değerlendirmesinden gelir. Bununla birlikte, bir şeyle ilgilenmek için, insanların olayı amaca uygun olarak değerlendirmesi gerekmez. İnsanlar genellikle nahoş, tanıdık olmayan ve muhtemelen ödüllendirici olmayan faaliyetlerle ilgilenirler (Turner ve Silvia, 2006). Alternatif olarak merak ve ilgi “bilgi duyguları” kategorisine yerleştirilebilir. Keltner ve Shiota (2003) tarafından önerilen bu kategori, ilgi, şaşkınlık, kafa karışıklığı ve huşu gibi öğrenme ve düşünme ile ilişkili duyguları içerir. Bu kategori, merakın bilgi, beceri ve ilişkiler kurmadaki işlevsel rolünü ve merakın iyi oluşa katkıda bulunduğu incelikli yolları vurgular (Kashdan ve Steger, 2007).

Merak ve İyi Olma Hali

Merakın işlevleri, huzurlu ve sıhhatli olma durumu için ideal bir adaydır (Kashdan ve Silvia, 2009). Merak, iyilik hali üzerinde derin etkileri olan biyolojik temelli ödül duyarlılığı sisteminin (Depue, 1996) ve içsel motivasyonun (Ryan ve Deci, 2000) temel mekanizmalarından biri olarak tanımlanmıştır. Yeni ve zorlu etkinliklere çaba sarf edip yatırım yaptıktan sonra, daha fazla meraka sahip insanlar bilgilerini, becerilerini, hedefe yönelik çabalarını ve benlik duygularını genişletirler (Ainley ve ark., 2002). Merak duygusu, aynı zamanda, yeni şeyler denemekten ve kişinin konfor alanının dışında davranışlar sergilemesinden kaynaklanan sıkıntılı öz-farkındalık durumlarına karşı toleransı artırıyor gibi görünmektedir (Kashdan, 2007). 

Merak, insanları dünyayı keşfetmeye ve kendilerine meydan okumaya motive eder. Yaşam doyumlarını elde etmekle ilgilidir. Kesitsel ve laboratuvar araştırma tasarımlarını kullanarak, merak konusunda daha yüksek puan alan kişiler, sürekli olarak daha fazla psikolojik iyi oluş sonuçları rapor etmektedir (Park ve ark., 2004). Fiziksel esenlik açısından yapılan araştırmalara göre ise, daha fazla merak ve keşfetme eğilimi olan 3 yaşındaki çocuklar 11 yaşında daha fazla zekâ bulgusu göstermişlerdir (Raine ve ark., 2002). Ayrıca yetmişli yaşlarının başlarında daha fazla meraklı olan yaşlı yetişkinlerin daha az meraklı akranlarından 5 yıldan daha uzun süre yaşadıkları görülmüştür (Swan ve Carmelli, 1996).

Sonuç olarak, merak ve ilgi insan hayatının her alanında kendini belli eden duygulardır. Bu duygular yeni deneyimler ve öğrenmenin öncüsü kabul edilmiştir. Yapılan araştırmalarda bu terimlerin ortaya çıkış sebepleri için farklı modeller öne sürülmüştür. Bazı araştırmacılar keşfedici davranış üzerinde dururken bazıları ise dürtü ve motivasyonel bir durum olarak açıklamıştır. Oluşan belirsizlikler psikoloji alanını bu terimlerin insan üzerindeki etkisini daha fazla araştırmaya yönlendirmiştir. Bu araştırmalar merak ve mutluluk terimlerinin farklı işlev ve sonuçları olduğunu göstermiştir. Mutluluğun insanları tanıdık ve sakinleştirici şeylere yönlendirdiği, merakın ise ilginç ve karmaşık durumlara yönlendirdiği bulunmuştur. Daha fazla merak duygusuna sahip insanların becerilerini geliştirme, yeni ve zorlu deneyimlere atılma, dünyayı keşfetme, kendine meydan okuma gibi psikolojik iyi oluş sonuçları gösterdikleri yapılan deneyler sonucunda ortaya çıkmıştır.

Kaynakça

Ainley, M., Hidi, S. ve Berndorff, D. (2002). Interest, learning, and the psychological processes that mediate their relationship. Journal of Educational Psychology, 94(3), 545–561. https://doi.org/10.1037/0022-0663.94.3.545

Arnold, F. (1910). Attention and interest: A study in psychology and education. Macmillan.

Berlyne, D. E. (1954). A theory of human curiosity. British Journal of Psychology, 45(3), 180.   https://doi.org/10.1111/j.2044-8295.1954.tb01243.x

Berlyne, D. E. (1971). Aesthetics and psychobiology. Appleton Century Crofts.

Berlyne, D. E. (1974). Verbal and exploratory responses to visual patterns varying in uncertainty and in redundancy. D. E. Berlyne (Ed.), Studies in the new experimental aesthetics içinde (s. 121–158). Hemisphere.

Camp, C. J., Rodrigue, J. R. ve Olson, K. R. (1984). Curiosity in young, middle-aged, and older adults. Educational Gerontology, 10, 387-400. https://doi.org/10.1080/0380127840100504

Connelly, B. S., Ones, D. S. ve Chernyshenko, O. S. (2014). Introducing the special section on openness to experience: Review of openness taxonomies, measurement, and nomological net. Journal of Personality Assessment, 96, 1-16. https://doi.org/10.1080/00223891.2013.830620

Crozier, J. B. (1974). Verbal and exploratory responses to sound sequences varying in uncertainty level. D. E. Berlyne (Ed.), Studies in the new experimental aesthetics içinde (s. 27–90). Hemisphere. https://doi.org/10.1177/0305735682101002

Depue, R. A. (1996). A neurobiological framework for the structure of personality and emotion: Implications for personality disorders. J. F. Clarkin ve M. F. Lenzenweger (Ed.), Major theories of personality disorder içinde (s. 347–390). Guilford Press.

Fink, B. (1994). Interest and exploration: Exploratory action in the context of interest genesis.  H. Keller, K. Schneider ve B. Henderson (Ed.) Curiosity and exploration içinde (s. 101–120). Springer.

Fiske, D. W. ve Maddi, S. R. (1961). Functions of varied experience. Dorsey.

Giambra, L. M., Camp, C. J. ve Grodsky, A. (1992). Curiosity and stimulation seeking across the adult life span: Cross-sectional and 6-8-year longitudinal findings. Psychology and Aging, 7, 150-157. https://doi.org/10.1037/0882-7974.7.1.150

Hidi, S. (1990). Interest and its contribution as a mental resource for learning. Review of Educational Research, 60(4), 549–571. https://doi.org/10.2307/1170506

Kaczmarek, Ł. D., Bączkowski, B., Enko, J., Baran, B. ve Theuns, P. (2014). Subjective well-being as a mediator for curiosity and depression. Polish Psychological Bulletin, 45(2), 200–204. https://doi.org/10.2478/ppb-2014-0025

Kashdan, T. B. (2004). Curiosity. C. Peterson ve M. E. P. Seligman (Ed.), Character strengths and virtues: A handbook and classification içinde (s. 125– 141). Oxford University Press.

Kashdan, T. B. (2007). Social anxiety spectrum and diminished positive experiences: Theoretical synthesis and meta-analysis. Clinical psychology review, 27(3), 348-365. https://doi.org/10.1016/j.cpr.2006.12.003

Kashdan, T. B., DeWall, C. N., Pond, R. S., Jr., Silvia, P. J., Lambert, N. M., Fincham, F. D., Savostyanova, A. A. ve Keller, P. S. (2013). Curiosity protects against interpersonal aggression: Cross‐sectional, daily process, and behavioral evidence. Journal of Personality, 81(1), 87–102. https://doi.org/10.1111/j.1467-6494.2012.00783.x

Kashdan, T. B., Rose, P. ve Fincham, F. D. (2004). Curiosity and exploration: Facilitating positive subjective experiences and personal growth opportunities. Journal of Personality Assessment, 82(3), 291-305.  https://doi.org/10.13072/midss.558

Kashdan, T. B. ve Silvia, P. J. (2009). Curiosity and interest: The benefits of thriving on novelty and challenge. S. J. Lopez ve C. R. Snyder (Ed.), Oxford handbook of positive psychology içinde (s. 367–374). Oxford University Press. https://doi.org/10.1093/oxfordhb/9780195187243.013.0034

Kashdan, T. B. ve Steger, M. F. (2007). Curiosity and pathways to well-being and meaning in life: Traits, states, and everyday behaviors. Motivation and Emotion, 31(3), 159–173. https://doi.org/10.1007/s11031-007-9068-7

Keltner, D. ve Shiota, M. N. (2003). New displays and new emotions: A commentary on Rozin and Cohen (2003). Emotion, 3(1), 86–91. https://doi.org/10.1037/1528-3542.3.1.86

Lazarus, R. S. (1991). Emotion and adaptation. Oxford University Press.

Litman, J. (2005). Curiosity and the pleasures of learning: Wanting and liking new information. Cognition & Emotion, 19(6), 793-814.  https://doi.org/10.1080/02699930541000101

Litman, J. A. ve Silvia, P. J. (2006). The latent structure of trait curiosity: Evidence for interest and deprivation curiosity dimensions. Journal of Personality Assessment, 86(3), 318–328. https://doi.org/10.1207/s15327752jpa8603_07

Michaelson, L. K., Knight, A. B. ve Fink, D. (2002). Team-based learning: A transformative use of small groups. Praeger Publishers.

Murray, H. A. (1938). Explorations in personality. Oxford University Press.

Park, N., Peterson, C. ve Seligman, M. E. P. (2004). Strengths of character and well-being. Journal of Social and Clinical Psychology, 23(5), 603–619. https://doi.org/10.1521/jscp.23.5.603.50748

Raine, A., Reynolds, C., Venables, P. H. ve Mednick, S. A. (2002). Stimulation seeking and intelligence: A prospective longitudinal study. Journal of Personality and Social Psychology, 82(4), 663–674. https://doi.org/10.1037/0022-3514.82.4.663

Reio, T. G. ve Callahan, J. L. (2004). Affect, curiosity, and socialization-related learning: A path analysis of antecedents to job performance. Journal of Business and Psychology, 19, 3-22. https://doi.org/10.1023/B:JOBU.0000040269.72795.ce

Russell, P. A. (1994). Preferability, pleasingness, and interestingness: Relationships between evaluative judgments in empirical aesthetics. Empirical Studies of the Arts, 12(2), 141–157. https://doi.org/10.2190/T2PA-98TN-MVQK-0A4V

Ryan, R. M. ve Deci, E. L. (2000). Self-determination theory and the facilitation of intrinsic motivation, social development, and well-being. American Psychologist, 55(1), 68–78. https://doi.org/10.1037/0003-066X.55.1.68

Sheldon, K. M. ve Elliot, A. J. (1999). Goal striving, need satisfaction, and longitudinal well-being: The self-concordance model. Journal of Personality and Social Psychology, 76(3), 482–497. https://doi.org/10.1037/0022-3514.76.3.482

Silvia, P. J. (2006). Exploring the psychology of interest. Oxford University Press.

Swan, G. E. ve Carmelli, D. (1996). Curiosity and mortality in aging adults: A 5-year follow-up of the Western Collaborative Group Study. Psychology and Aging, 11(3), 449–453. https://doi.org/10.1037/0882-7974.11.3.449

Tomkins, S. S. (1962). Affect, imagery, consciousness, Vol. 1. The positive affects. Springer Publishing Co. https://doi.org/10.1037/14351-000

Turner, S. A. ve Silvia, P. J. (2006). Must interesting things be pleasant? A test of competing appraisal structures. Emotion, 6(4), 670–674. https://doi.org/10.1037/1528-3542.6.4.670

Walker, E. L. (1980). Psychological complexity and preference: A hedgehog theory of behavior. Brooks/Cole.