Whatsapp Hattı

0539 890 5950

Gruba Aidiyet, Takım Çalışması ve Gruba Bağlılık

Gruba Aidiyet, Takım Çalışması ve Gruba Bağlılık

Gruba Aidiyet Nedir?

İnsanlar sosyal gruplara aittir. Bir sosyal grubun (yani grup içi) üyesi olmak çoğu zaman başka bir sosyal grubun (yani grup dışı) üyesi olmamak anlamına gelir. Grup içi gruplar – grup dışı grupların aksine – bireyin benlik kavramının bir parçasını oluşturur. İnsanların sosyal kimliğini oluştururlar (Tajfel, 1974).

Aidiyet ise insan doğasında var olan güçlü bir duygudur. Ait olmak ya da olmamak, içimizdeki ve çevremizdeki bir dizi faktörden etkilenebilen öznel bir deneyimdir (Allen, 2020). Roy Baumeister ve Mark Leary (1995), aidiyetin o kadar temel bir insan motivasyonu olduğunu savunuyorlar ki, ait olmamanın ciddi sonuçlarını hissediyoruz. Bu kadar temel olmasaydı, aidiyet duygusundan yoksun olmak bizim için bu kadar vahim sonuçlar doğurmazdı. Bu arzu o kadar evrenseldir ki, ait olma ihtiyacı tüm kültürlerde ve farklı insan türlerinde bulunur (Baumeister ve Leary, 1995).   

Yapılan bazı araştırmalar temel bir psikolojik motivasyon olarak ait olma ihtiyacına odaklanmıştır. Roy Baumeister ve Mark Leary'ye (1995) göre, tüm insanların belirli bir minimum miktarda düzenli, tatmin edici sosyal etkileşime ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacı karşılayamama, yalnızlık , zihinsel sıkıntı ve yeni ilişkiler kurmak için güçlü bir istek ile sonuçlanır.  İnsanların yaptıklarının çoğu ait olma hizmetinde yapılır. Güç , yakınlık , onay, başarı ve bağlılık gibi belgelenmiş insan ihtiyaçlarının çoğunun, ait olma ihtiyacı tarafından yönlendirildiğini savunurlar. İnsan kültürü, ait olma baskısı tarafından zorlanır ve koşullandırılır. Ait olma ihtiyacı insanlar arasında evrenseldir. Ait olma ihtiyacının ana psikolojik dürtü olduğuna inananlar, insanların doğal olarak ilişki ve aidiyet kurmaya ve sürdürmeye yöneldiğine de inanırlar (Allen, 2020). 

İnsanlar ait olma ihtiyaçları karşılanmadığında olumsuz tepki verirler. Örneğin, üniversite öğrencileri uyumlu, sosyal olarak tatmin edici bir gruba ait değillerse üniversiteye ilk başladıklarında genellikle ev özlemi ve yalnızlık hissederler (Buote ve ark., 2007). Bir grubun üyesi olarak kabul edilen insanlar, kendilerini daha mutlu ve daha memnun hissetme eğilimindedir. Ancak bir grup tarafından reddedilirlerse kendilerini mutsuz, çaresiz ve depresif hissederler. Gruplardan kasıtlı olarak dışlanmayla ilgili araştırmalar, bu deneyimin oldukça stresli olduğunu ve depresyona, kafa karışıklığına ve hatta saldırganlığa yol açabileceğini gösteriyor (Williams, 2007). Araştırmacılar, dışlanmaya karşı nöral tepkileri izlemek için fonksiyonel bir manyetik rezonans görüntüleme tarayıcısı kullandıklarında, bir grup aktivitesinin dışında bırakılan kişilerin, beynin iki özel alanında (dorsal anterior singulat korteks ve anterior insula) yüksek kortikal aktivite sergilediklerini bulmuşlardır. Beynin bu alanları, fiziksel ağrı duyumları deneyimi ile ilişkilidir (Eisenberger ve ark., 2003). 

Takım Çalışması Nedir?

Takım çalışması, bir grubun ortak bir hedefe ulaşmak veya bir görevi en etkili ve verimli şekilde tamamlamak için ortak çabasıdır (Salas ve ark., 2008). Bu kavram, ortak bir amaç için birlikte çalışan, birbirine bağımlı bireylerden oluşan bir grup olan bir ekibin daha geniş çerçevesi içinde görülür (Parker, 2011).  

Ekip temelli çalışmanın hem sosyal-duygusal faydalar hem de yeterlilikle ilgili faydalar sağladığı görülmüştür. Bir çalışma ekibinin üyesi olmak hepimizin sahip olduğu çeşitli sosyal ihtiyaçların (örneğin aidiyet ihtiyaçları, aidiyet ihtiyacı ve sosyal karşılaştırma ihtiyaçları) bir kısmının karşılanmasına yardımcı olabilmektedir. Bunu yaparken, ekipler üyelere sosyal-duygusal bir fayda sağlayabilmektedir. Bu düşünceyle ilgili kapsamlı bir ifade, ait olma ihtiyacını ‘salt aidiyet ihtiyacından başka bir şey’ olarak tanımlayan Baumeister ve Leary'nin (1995) çalışmalarından gelmektedir. Destekleyici olmayan ve ilgisiz diğer kişilerle çok sık temasın bu ihtiyacı karşılamak için yeterli olmayacağını savunmaktadırlar. Bunun yerine, bireyi diğerlerine bağlayan, ilişkiyi anlamla doldurma potansiyeline sahip bir şey olmalıdır. İşyerine, ekip üyelerinin paylaştığı ortak iş aktivitelerine ve hedeflere ilişkin tahminler yapmak, bu tür bir anlam sağlayabilmektedir ve dolayısıyla aidiyet ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir (Allen ve Hecht, 2004).

İnsanların grup üyeliğinin duygusal faydaları konusunda büyük bir iyimserliğe sahip oldukları açıktır (Brinthaupt ve ark., 1991). Ayrıca, bireylerin grup etkinliklerinde çalışmayı yalnız çalışmaktan daha eğlenceli ve zevkli olarak algıladıklarına (Diehl ve Stroebe, 1987), bir grup içinde çalışırken zamanın daha hızlı geçiyor olarak algılandığına (Diehl ve Stroebe, 1991) dair bulgular vardır. Benzer bir şekilde, Heath ve Jourden (1997), belirli bir görev üzerinde gruplar halinde çalışanların, aynı görev üzerinde yalnız çalışanlara göre deneyime karşı daha fazla olumlu etki gösterdiklerini bildirmiştir. Benzer şekilde, Gallupe ve arkadaşları (1991), etkileşimde bulunan (elektronik veya başka bir şekilde) gruplardaki insanların, birbirleriyle hiçbir teması olmayan elektronik veya elektronik olmayan, gruplardakilere göre daha fazla memnuniyet ve rahatlık ifade ettiklerini bildirmiştir. 

Birkaç araştırmacı, ekip çalışmasının çalışanlara zihinsel sağlık veya esenlik avantajları sunma olasılığını da incelemiştir. Ekip halinde çalışanlar, çalışmayanlara göre daha iyi durumda olduklarını bildirmiştir (Wallin ve Wright, 1986). Ayrıca Godard (2001), iş karmaşıklığının etkilerini kontrol ettikten sonra, takım çalışmasına dayalı çalışmanın yorgunluğun azalması ve stresliliğin azalması ile ilişkili olduğunu bildirmiştir.

Grup Bağlılığı Nedir?

Sadakat, sosyal uyarılmanın en önemli ürünlerinden biridir. Elde edilen faydaların tanınmasıyla ortaya çıkar. Eğer cansızsa, onu kişileştiririz, onu sosyal bir ilişki olarak düşünürüz, onunla birlik kurarız ve sosyal etkileşimleri hayal ederiz (Bogardus, 1924). Grup bağlılığı ise tamamen doğaldır, çünkü insanlar hem grup olarak hem de kendi kendine yaratılmıştır. Doğaları gereği sosyaldirler ve en anti-sosyal eylemlerin arkasında grup etkileri olabilir. İnsanlarda grup bağlılıklarının uyarılması, esas olarak çocukluğun oyun günlerinde gerçekleşir. Ebeveynlerle ve özellikle diğer çocuklarla ilişki kurarken, çocuk sosyal doğasının veya sosyal kişiliğinin gelişimini deneyimler. Böyle bir birliktelik sayesinde, takdir ruhu gelişir. Birey, başkalarının da kendisine benzer duyguları, arzuları, sorunları, acıları olduğunu öğrenir. Sonuç olarak, sosyal tutumlar formüle edilir. Grup sadakatleri ortaya çıkar ve bunu sosyal olarak uyumlu eylemler takip eder (Bogardus, 1924). 

Bir grupla özdeşleşme, kişinin diğer üyelerle olan benzerliğini ve onlardan hoşlanmasını artırır (Brewer ve Brown, 1998; Wilder, 1986), bu da yapılan yardımı artırır (Dovidio, 1984). Grupla özdeşleşme, aynı zamanda, gruptaki üyelere yardım etme çabalarına yol açan bir sosyal sorumluluk ilkesini belirginleştirir (Stern, 1995). Ve bir grupla özdeşleşme, bir bütün olarak grubun refahını artırma arzusu olarak tanımlanan kolektivist (insanların doğası gereği birbirine bağımlı olması) motivasyonu tetikleyebilir (Batson, 1998; Dawes ve ark., 1988; Turner ve ark., 1987). 

Sonuç olarak bakıldığında takımların bireyler için çeşitli sosyal-duygusal faydalar sağlayabileceği öne sürülmüştür. Takımlar evrensel sosyal ihtiyaçları karşılayabilir ve çalışma koşullarındaki belirsizliği azaltabilmektedirler. Ayrıca, takım üyeliği genellikle (her zaman olmasa da) daha fazla keyif, iş tatmini ve esenlik ile ilişkilidir. Genel olarak, gruplara veya takımlara ait olmanın ve bunlara katılmanın insan uyumunun önemli yönlerini kolaylaştırabileceği görülmektedir (Allen ve Hecht, 2004).

Kaynaklar

Allen, K. A. (2020). The psychology of belonging. Melbourne: Routledge.

Allen, N. J. ve Hecht, T. D. (2004). The 'romance of teams': Toward an understanding of its psychological underpinnings and implications. Journal of Occupational and Organizational Psychology, 77(4), 439–461. https://doi.org/10.1348/0963179042596469

Batson, C. D. (1998). Altruism and prosocial behavior. D. T. Gilbert, S. T. Fiske ve G. Lindzey (Ed.), The handbook of social psychology (4. Baskı, s. 282–316) içinde. Boston: McGraw–Hill.

Baumeister, R. F. ve Leary, M. R. (1995). The need to belong: Desire for interpersonal attachments as a fundamental human motivation. Psychological Bulletin, 117(3), 497–529. https://doi.org/10.1037/0033-2909.117.3.497

Bogardus, E. S. (1924). Fundamentals of social psychology. Century: New York.

Brewer, M. B. ve Brown, R. J. (1998). Intergroup relations. D. T. Gilbert, S. T. Fiske ve G. Lindzey (Ed.), The handbook of social psychology (s. 554-594) içinde. Boston: McGraw–Hill. 

Brinthaupt, T. M., Moreland, R. L. ve Levine, J. M. (1991). Sources of optimism among prospective group members. Personality and Social Psychology Bulletin, 17(1), 36–43. https://doi.org/10.1177/0146167291171006

Buote, V. M., Pancer, S. M., Pratt, M. W., Adams, G., Birnie-Lefcovitch, S., Polivy, J. ve Wintre, M. G. (2007). The importance of friends: Friendship and adjustment among 1st-year university students. Journal of Adolescent Research, 22(6), 665–689. https://doi.org/10.1177/0743558407306344

Dawes, R. M., Van de Kragt, A. J. ve Orbell, J. M. (1988). Not me or thee but we: The importance of group identity in eliciting cooperation in dilemma situations: Experimental manipulations. Acta Psychologica, 68(1-3), 83–97. https://doi.org/10.1016/0001-6918(88)90047-9

Diehl, M. ve Stroebe, W. (1987). Productivity loss in brainstorming groups: Toward the solution of a riddle. Journal of Personality and Social Psychology, 53(3), 497–509. https://doi.org/10.1037/0022-3514.53.3.497

Diehl, M. ve Stroebe, W. (1991). Productivity loss in idea-generating groups: Tracking down the blocking effect. Journal of Personality and Social Psychology, 61(3), 392–403. https://doi.org/10.1037/0022-3514.61.3.392

Dovidio, J. F. (1984). Helping behavior and altruism: An empirical and conceptual overview. L. Berkowitz (Ed.), Advances in experimental social psychology (s. 361–427) içinde. New York: Academic Press.

Eisenberger, N. I., Lieberman, M. D. ve Williams, K. D. (2003). Does rejection hurt? An FMRI study of social exclusion. Science, 302(5643), 290–292. https://doi.org/10.1126/science.1089134

Gallupe, R. B., Bastianutti, L. M. ve Cooper, W. H. (1991). Unblocking brainstorms. Journal of Applied Psychology, 76(1), 137–142. https://doi.org/10.1037/0021-9010.76.1.137

Godard, J. (2001). High performance and the transformation of work? The implications of alternative work practices for the experience and outcomes of work. Industrial and Labor Relations Review, 54(4), 776–805.  https://doi.org/10.2307/2696112

Heath, C. ve Jourden, F. J. (1997). Illusion, disillusion, and the buffering effect of groups. Organizational Behavior and Human Decision Processes, 69(2), 103–116. https://doi.org/10.1006/obhd.1997.2676

Parker, G. M. (2011). Team players and teamwork: New strategies for developing successful collaboration. Hoboken: John Wiley and Sons. 

Salas, E., Cooke, N. J. ve Rosen, M. A. (2008). On teams, teamwork, and team performance: discoveries and developments. Human Factors, 50(3), 540–547. https://doi.org/10.1518/001872008X288457

Stern, P. C. (1995). Why do people sacrifice for their nations? Political Psychology, 16(2), 217–235. https://doi.org/10.2307/3791830

Tajfel, H. (1974). Social identity and intergroup behaviour. Social Science Information/sur les sciences sociales, 13(2), 65–93. https://doi.org/10.1177/053901847401300204

Turner, J. C., Hogg, M. A., Oakes, P. J., Reicher, S. D. ve Wetherell, M. S. (1987). Rediscovering the social group: A self-categorization theory. Oxford, UK: Blackwell

Wallin, L. ve Wright, I. (1986). Psychosocial aspects of the work environment: a group approach. Journal of occupational medicine: official publication of the Industrial Medical Association, 28(5), 384–393.

Wilder, D. A. (1986). Social categorization: Implications for creation and reduction of intergroup bias. L. Berkowitz (Ed.), Advances in experimental social psychology (s. 291-355) içinde. New York: Academic Press.

Williams, K. D. (2007). Ostracism. Annual Review of Psychology, 58, 425–452. https://doi.org/10.1146/annurev.psych.58.110405.085641