Whatsapp Hattı

0539 890 5950

Gıda Bağımlılığına Dair Kitap/Belgesel/Dizi Önerileri

Gıda Bağımlılığına Dair Kitap Önerileri

Gıda Bağımlılığı: Aşırı Şeker, Abur Cubur ve Gece Yeme Sendromunun Üstesinden Gelin, Anthea Peries

Kitap, aşırı yemek yemek alışkanlığı, sağlıksız ve abur cubur türevi işlenmiş gıdaları sık tüketen bireyler, kendini şeker bağımlısı hissetme gibi sağlıksız alışkanlıkları olan bireylere yönelmektedir. Gıda bağımlılarını anlamlandırmaya çalışan yazar kitap içerisinde hem bu durumdan muzdarip bireylerin hem de onların süreçlerine destek olan çevrelerinin işine yarayabilecek faydalı bilgiler içermektedir. Toplum içerisinde gıda bağımlılığı ve yeme bozuklukları hakkında birçok yanlış anlama vardır, tarafsız ve eğitici bir bakış açısı kazanmanın en iyi yolu buna dair doğru kaynaklardan bilgi edinmektedir. Bazı insanlar gıda bağımlılığını durdurmanın kolay bir durum olduğu sanısı içerisindedir. Ancak gıda bağımlılığına ilişkin zihinsel ve fiziksel pek çok farklı süreç rol oynamaktadır. Bu sebeple Peries’in hedeflediği noktalardan bir diğeri, gıda bağımlılığına dair literatürün içerisindeki eksikleri kapatmaktır. Bunu yaparken yazar sendromların belirtileri, bağımlılık süreçleri, nedenleri ve müdahale yöntemlerine ilişkin de bilgi vermektedir. Bu sorunun kendinde var olduğunu düşünenler veya sorunu yaşayan birini tanıyanlar için nasıl başa çıkacaklarına dair bilgiler vermesi bakımından da önerilmektedir.

Gıda Bağımlılığının Anatomisi: Aşırı Yemenin Beyin Kimyası, Anne Katherine

Yeme bozuklukları konusunda deneyimli bir terapist ve eski, bir kompulsif yiyici olan Anne Katherine, beyindeki kimyasal tepkileri, yaşam boyu süren duygusal çatışmaları inceleyerek, şeker ve karbonhidrat içeren gıdaları rahatlıkla açıklamaktadır. Tıkınırcasına yemenin müdahale edilebilecek bir zihinsel rahatsızlık olduğunu anlamanın yanı sıra kitabın hedeflediği şeylerden bir diğeri ise bu durumla mücadele eden bireylerin kendi kendine uygulayabileceği testleri ve programları içselleştirebilmeleridir. Katherine, dürtüsel ve tekrarlayıcı bir şekilde sağlıksız gıdalar tüketmeye alışkın bireylerin geliştirdikleri bu bağımlılıkta rol oynayan nörobiyolojik süreçleri büyük bir ustalıkla anlatmaktadır. Kişilerarası ilişkiler, bağımlılığın psikolojik iyi oluş haline etkisi gibi yeme alışkanlığı ile ilişkili diğer dinamikleri incelemesi ve bunlara net bir ifadeyle açıklık getirmesi bakımından Gıda Bağımlılığının Anatomisi önerilen kaynaklar arasında yer almaktadır

Gıda Bağımlılığı: Vücut Biliyor, Kay Sheppard

Kitap okuyucusuna “bir yemek bağımlısı mısınız?”, “her diyetten sonra kaybettiğinizden daha fazla kilo mu alıyorsunuz?”, “hayal kırıklığına uğradığınızda, gergin veya endişeli olduğunuzda yemek yer misiniz?” gibi yeme alışkanlığının altında yatabilecek birtakım nedenlere ışık tutmaktadır. Gıda Bağımlılığı, yayınlanmasından bu yana, gıda bağımlıları ve kompulsif yiyiciler için birincil kaynak haline gelmiştir. Tekrar gözden geçirilmiş ve yenilenmiş bu baskıda bağımlılığın nüksetmesi üzerine yeni bir bölüm eklenmiştir. Bir yiyecek bağımlısı için nüksetme, o kek ya da diğer tetikleyici yiyeceklere ulaşmadan önce zihinde başlayan, her zaman var olan bir tehlikedir. Burada yeme bağımlılığı tanımlanır, tetikleyici gıdalar belirlenir ve gıda bağımlılığının sonuçları ortaya çıkar. Kitap uzun vadede sağlıklı bir yemek planına nasıl bağlı kalınacağını gösteren bir ömür boyu yemek planı da sağlamaktadır. İnsan vücuduna dair çok önemli bir gerçek var ki, bazı bireyler için rafine karbonhidratlar bağımlılık sürecini tetiklemektedir. Kitap, gıda bağımlılığından muzdarip kişilerin kendi kompulsif yeme süreçlerini anlamaları ve çözmelerine yardımcı olmak için sarfettiği çabalar bakımından okunmaya değer bir kaynaktır.

Gıda Bağımlılığına Dair Belgesel ve Dizi Önerileri

What The Health (Sağlık Komplosu), 2017

Keegan Kuhn ve Kip Andersen’in bir başka belgeseli olan Sağlık Komplosu, Cowspiracy belgeselinin devamı niteliğindedir. Beslenme tarzı ve sağlık arasındaki ilişkiyi inceleyen belgesel dünya devleri olarak adlandırabileceğimiz büyük markaların, sağlık kuruluşları ile arasındaki ‘gizli’ anlaşmaları ortaya çıkarmakla birlikte hayvansal gıdaların kalıtsal olarak bildiğimiz hastalıklar üzerindeki etkisini de araştırmalarla ortaya koymaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün işlenmiş eti 1. derece kanserojen olarak nitelendirmesine rağmen, diyabetle, kanserle ve daha pek çok hastalıkla mücadele derneklerindeki besin programlarında etin ana besin kaynağı olarak gösterilmesinin ardındaki gerçekleri gözler önüne sermektedir. Şekerin zararsız ancak proteinin zararlı olduğu yönünde çarpıcı açıklamaları içeren belgesel daha çok vegan bir yaşam tarzına yönlendirmeye dair alt mesajlar içermektedir. Bilinçsiz bir şekilde bağımlılık derecesinde protein tüketen bireylerin beslenme süreçlerine ilişkin destek olmayı ve onları aydınlatmayı hedefleyen içeriğin izlenmesi önerilmektedir.

Forks Over Knives (Çatal Bıçaktan Üstündür), 2011

Beslenme ve hastalıklar arasındaki ilişki inceleyen bir diğer belgesel olan Çatal Bıçaktan Üstündür’ün yönetmenliğini Lee Furkelson üstlenmiştir. Belgeselin anlatıcıları ise, bitkisel beslenmenin sağlığa faydaları üzerinde araştırmalar yapan Amerikalı kalp cerrahı Dr. Caldwell Esselstyn ve Amerika’da beslenme konusunda en çok satan kitaplardan olan ‘The China Study’nin yazarı, biyokimya uzmanı Dr. Colin Campbell. Belgeselde, dünyanın değişen beslenme alışkanlığıyla birlikte obezite, kalp-damar hastalıkları, kanser ve diyabetin artması araştırılmakta ve buna ilişkin veriler ortaya konmaktadır. Özellikle işlenmiş hayvansal gıdaların hayatımıza girmesiyle gelişen bağımlılıkla birlikte kalıtsal hastalıkların ortaya çıkışı arasında bağlantı kurulmaktadır. Belgeselde ayrıca bitkisel protein ve hayvansal protein ile beslenen iki farklı grubun sağlık açısından süreçleri de karşılaştırılmaktadır. İşlenmiş, şekerli ve sağlık açısından zararlı olabilecek karbonhidrat türlerini yoğun şekilde tüketen bireylere içgörü sağlaması açısından geniş örneklemli araştırmalara ve verilere yer veren belgeselin izlenmesi tavsiye edilmektedir.

That Sugar (Ah Bu Şeker!), 2014

Ah Bu Şeker! belgeseli, şeker ve işlenmiş ürünlerdeki şekerin, sigara ya da diğer bağımlılık yapan maddelerden farklı olmadığını, uzun vadede sigara veya diğer uyuşturucu maddeler kadar bireylerin yaşam kalitesini ve sağlıklarını tehdit eden şeyler olduklarından bahsetmektedir. Belgesel çağımızın en büyük problemi olan şeker bağımlılığına dair sadece insana kilo aldıran bir gıda değil, kişilerin ruhsal durumunu nasıl değiştirdiği, nasıl sürekli depresyon döngüsüne soktuğu, bulanık zihinlerle ortada dolaşıyormuş gibi olmalarına neden olduğu gibi farklı perspektiflerden inceleyerek çeşitli bakış açıları sunmaktadır. Aşırı şeker tüketimi ve zararlarıyla ilgili izleyicilerin farkındalığını arttırmayı hedefleyen belgesel buna yönelik 40 günlük süren bir deneyi de içeriğine eklemektedir. Şekerin ve işlenmiş gıdaların her türlüsünün nasıl zararlı olduğunu ve bireylerde bağımlılık geliştirebileceğine dair bilgiler içeren belgesel izlenmesi tavsiye edilen içerikler arasındadır.

My Mad Fad Diary (Benim Deli Şişman Günlüğüm), 2013

Rae Earl tarafından yazılan My Mad Fat Teenage Diary isimli romandan uyarlanılan dizi, yazarın gerçek günlüğünden uyarlanmaktadır. Dizi, 4 ay kaldığı akıl hastanesinden çıkan 16 yaşındaki Rae’nin hikayesini anlatmaktadır. Rae Earl komik ve müzik tutkusu olan genç bir kızdır. Aşırı kilosu ve sağlıksız besinlere dair olan bağımlılığından kaynaklı annesinin ilginç davranışları ve ruh sağlığı sorunlarından muzdariptir. Tüm bu sıkıntıların yanında ergenlikle ortaya çıkan sorunlarla da yüzleşmeye çalışmaktadır. Bu sürecinde doktorun tavsiyeleriyle dizinin hikaye örgüsünü oluşturan günlüğü yazmaktadır. Gıda bağımlısı olan Rae, bu durumundan kaynaklı sosyal ve romantik ilişkilerinde de sıkıntı yaşamaktadır. Arkadaş ortamlarına alışma konusunda zorluk yaşayan genç kız bu durumlardan dolayı yaşadığı psikolojik sorunlarından kaçışı klinikte tanıştığı arkadaşlarında bulmaktadır. Arkadaş ortamında yeni maceralara atılması ve yeni hayat tecrübeleri kazanması ile Rae’nin hayatında yeni bir dönem başlamaktadır. İzleyiciye gıda bağımlısı bir gencin mücadelesine tanıklık ettirmek için alan tanıyan dizinin izlenmesi tavsiye edilmektedir.