Whatsapp Hattı

0539 890 5950

Travma Sonrası Stres Bozukluğuna Dair Öneri Kitap/Film/Dizi İncelemeleri

Travma Sonrası Stres Bozukluğuna Dair Öneri Kitap İncelemeleri

Travma Sonrası Psikolojik Tepkileri Anlamak, Cludia Herbert

Travmaya uğrayanlar ve aileler için rehber niteliğinde yazılan kitap, travmayla yüzleşmekten kaçmak, onun etkilerinin hayatımızda gizli bir şekilde sürmesine neden olduğunu anlatmaktadır. Travmaya maruz kalan bireyleri sonrasında nasıl bir süreç beklediğine, ne gibi bedensel ve psikolojik tepkiler verebileceklerine de değinmektedir. Kitap içerisinde barındırdığı öneriler sayesinde kişilerin kaybettikleri benliklerini tekrar bulabileceklerinden ve hayata daha iyi bir bakış açısıyla devam edeceklerinden bahsetmektedir. Kitapta bahsedilen diğer konular arasında böyle bir olay yaşarsak nasıl ve ne kadar sürede iyileşebileceğimiz, inancın iyileşmedeki kritik rolü, neden insanların benzer travmalara farklı tepkiler verdiği gibi çeşitli konular yer almaktadır. Bununla beraber travma sonrasında travmatik anının tekrarlayıcı bir şekilde zihinde canlanması ve göz önüne gelmesi olarak adlandırılan “flashback”in işleyişi anlatılmaktadır. Herbert travma anını daha sonra tekrar tekrar hatırlamanın nedenini aniden gerçekleşen olayın zihin tarafından anlamlandırılamaması olarak açıklamaktadır ve buna bağlı olarak zihninin onu anlayabilmek için sık sık o hatıraları gün yüzüne çıkardığını da eklemektedir. Herbert’e göre o hatıraları uygun bir rafta saklamanın tek yolu onları anlamlandırabilmektir. Travmaya uğramış bireyler ve onların aileleri dahil olmak üzere çevreleri için de başa çıkma konusunda hap bilgiler barındıran kitabın okunması tavsiye edilmektedir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu, Sezin Öner

Travma; aşırı korku, dehşet, çaresizlik duyguları uyandıran, çoğu kez olağan dışı ve beklenmedik olayların yol açtığı etkiler bütünü olarak tanımlanmaktadır. Bu travmatik olayların ardından yaşanan uyum sorunları kaçınılmazdır, ancak bazı kişilerde bu sorunlar kısa süreli olmaktan çıkıp aylarca hatta yıllarca sürebilmektedir. Bu kitapta farklı dönemlerde travmanın nasıl tanımlandığı, açıklayıcı modelleri ile risk ve koruyucu faktörler derlenmiştir. Ayrıca psikolojik müdahalelerin etkinlik çalışmaları ışığında en etkili muamele planı olduğu ortaya çıkan bilişsel işleme terapisi tanıtılarak, bu yaklaşımın farklı çalışma modülleri sunulmaktadır. Bilişsel davranışçı terapinin bir kolu olan müdahale planında travma ile baş etmekten ziyade travma belleğinin farklılaştırılmasına ve travma sonrası büyüme süreçlerine odaklanılmaktadır. Kitabın sonunda sunulan vaka çalışmasında da müdahale planının bu odak noktaları ve tedavi planı örnekleştirilmektedir. Yıllar boyu travma alanına dair edinilen bilgilerin ve faydalı modellerin bir özeti niteliğinde olan kitap, okuyucuya daha teknik bilgiler vermesi açısından önerilmektedir.

Beden Kayıt Tutar, Bessel A. van der Kolk

Yazarın 30 yıllık bilgi birikiminin, araştırma sonuçlarının olduğu kitap, klasik psikiyatri anlayışının ilaç önermek olduğunu eleştirerek yakınmaların ilaç önermek olduğunu eleştirerek, bu belirtilerin ilaç ile tedavi edilemeyeceğine yönelik farklı yaklaşımları ele almakta ve sonuçları hakkında bilgi vermektedir. Travmalardan sonra iyileşmenin terapi yaklaşımlarıyla mümkün olabildiğinden bahsetmektedir. İnsan olarak dirençli bir tür olmamız bizim hayatta kalmamızı sağlasa da travma deneyimleri büyük ölçekli ya da belirsiz şekilde ailemizde, zihnimizde, duygularımızda, biyolojimizde, bağışıklık sistemimizde izler bırakmaktadır. Kitapta en iyi tedavi yöntemini bulmak adına kimlerde, hangi travma türünde hangi tedavinin işe yaradığı bulunmaya çalışılmıştır. İlaç tedavisinden konuşma terapisine, yogadan EMDR’ye, tiyatroya, neurofeedback’e kadar birçok tedavi biçimlerinin etkinliği değerlendirilmeye çalışılmaktadır. Kitap travmanın psikolojik kısmının yanı sıra travmanın nörobiyolojisine ve bu noktada beyinin işlevine de değinmektedir. Amigdala bilindiği üzere işlevsel olarak bizlerin hayatta kalmasını sağlayan beynimizdeki dedektör misali tehlike olduğunda beynimize sinyal göndermektedir. Ancak travması olan kişilerde gerçekten tehlike olup olmadığı ya da ne kadar güvenli olduğu amigdala tarafından yanlış yorumlanmaktadır. Nörobiyolojik açıdan travmaya maruz kalan kişilerin ön korteksi de hasar almaktadır. Amigdala ve ön korteks dengede olduğunda kendimizi iyi hissederiz ancak bu iki sistem hayatımız tehlikede olduğunda birbirinden bağımsız çalışmaya başlamaktadır. Ayrıca duygusal beyin ve mantıksal beyin çatışmaya başladığında bu iç organlarımızda ortaya çıkmaktadır. Yazar travmanın fiziksel belirtilerinin bu şekilde ortaya çıktığından bahsetmektedir. İçerisinde travmaya dair çeşitli aydınlatıcı bilgilerin yer aldığı ve travmanın çeşitli boyutlarda incelendiği kitabın okunması tavsiye edilmektedir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğuna Dair Öneri Film ve Dizi İncelemeleri

Daughters and Fathers (Babalar ve Kızları), 2015

Bir baba ile kızı arasındaki güçlü ilişkiyi konu edinen Babalar ve Kızları, Pulitzer Ödüllü yazar Jake Davis ile kızı Katie'nin hikayesini ele almaktadır. Jake Davis eşinin bir trafik kazasında hayatını kaybetmesi sonrasında beş yaşındaki kızı Katie ile tek başına kalmaktadır. Babalar ve Kızları duygusal açıdan ezici ve melodram türündedir. Filmde anne, baba ve kızlarından oluşan bir aileye odaklanmaktayız. Bir süre sonra anne ve babanın tartıştığı esnada babanın yaptığı trafik kazasından sadece anne vefat etmektedir. Ailenin başından geçen bu olay babanın ciddi travmatik savrulmalar deneyimlemesine sebep olmaktadır. Bu travmatik süreç ardından artık profesyonel bir destek alması gereken Jake’in, kızını ailesine emanet ederek bir yıl sürecek bir tedavi görmek üzere hastaneye yatışı yapılmaktadır. Hastaneden çıkışı yapılan Jake’e akrabaları kızını vermek istememektedir. Bu süreçte kızını almak için tüm çabasıyla uğraşan bir adam ve bir yandan aradan geçen yirmi yıl sonunda babasını kaybeden Katie vardır. Babasını kaybeden Katie’nin ruhundaki bu boşluğu doldurmak için önüne gelen her erkekle beraber olması ona hiçbir erkeğe aşık olamayacağı düşüncesini vermektedir. Bir gün Cameron ile tanışan ve hayatı birçok anlamda altüst olan Katie, zorlu çocukluğunun neden olduğu psikolojik sorunların sonuçlarıyla yüzleşmeye başlamaktadır ve geçmiş ile şimdiki zaman arasında gidip gelmektedir. Travmalardan, hayata tutunuşa, elindekilerin kayıp gitmesine ve kalınan ikilemler gibi çeşitli noktalara parmak basması nedeniyle Babalar ve Kızları izlenmesi gerekilen bir sinema filmidir.

Reign Over Me (Hayatı Yakala), 2007

Mike Binder'in yönettiği, başrollerinde Don Cheadle ve Adam Sandler’in oynadığı, 11 Eylül’de ailesini kaybeden bir adamın hikayesini anlatan filmdir. Aileleri nedeniyle sıkıntı çeken, psikolojik desteğe ihtiyacı olan iki erkeğin hikayesinin anlatıldığı film, biri ailesini 11 Eylül’de uçak kazasında kaybetmiş ve sonrasında kendini dış dünyaya kapatmış Charlie Fineman, diğeri başarılı bir kariyeri olan fakat eşinin kurduğu dünyada yaşamaya mahkum olduğu ve kendi özel hayatını hiç yaşayamadığı için sıkıntıları olan iki doktorun hikayesini konu almaktadır. Travmatik deneyime sahip iki gencin yollarının kesişmesi ve sonrasında iyileşme serüvenlerinde birbirilerini desteklemeleri içten bir oyunculukla izleyiciye aktarılmıştır. Film işlediği konu bakımından ne çok duygusal ne çok romantik ama kesinlikle dokunaklı bir hikaye anlatmaktadır. Aralara serpiştirilen espriler, oyuncuların performansı ve travmatik bir deneyim sonrası hayata tekrardan bağlanmanın odak noktası olduğu filmin izlenmesi tavsiye edilmektedir. 

The Accused (Sanık), 1988

Sarah Tobias eğlence için bir gece bara gider ve üç adam tarafından toplu tecavüze uğramaktadır. Davadaki bölge savcısı Katheryn Murphy, Sarah'nın o gece uyuşturucu kullanmasına ve bardayken kışkırtıcı davranmasına rağmen, bunun onun bu kadar vahşice saldırıya uğraması için bir sebep olmadığını ve sorumluların adalete teslim edilmesi gerektiğini kanıtlamak istemektedir. Murphy bu süreçte saldırıyı teşvik edenler dahil olmak üzere buna alkış tutanları adalete teslim etmekte kararlı bir savcıdır. Sarah tecavüze uğramış olmanın ardından çeşitli ruhsal problemler yaşamaktadır. Aynı zamanda alkollü olduğunu ve saldırıya uğradığını kanıtlamakla meşguldür. Adliyede Sarah’ı bir sürü zorluk beklemektedir. Bunlar yaşanırken travma sonrası stres bozukluğu belirtilerine ilişkin Sarah, uyku problemi, kabus görmek ve disosiye olmak gibi belirgin belirtiler deneyimlemektedir. Travmatik deneyim yaşayan bir kadının hikayesini tüm yalınlığıyla gözler önüne seren film adli psikoloji bakımından da önemli bir yer edinmektedir. 

Unbelievable (İnanılmaz), 2019

Unbelievable gerçek olaylardan esinlenilen ve 8 bölümden oluşan mini bir dizidir. Marie genç bir kızdır ve bir gün evine izinsiz giren bir adam tarafından tecavüze uğradığını anlatmaktadır. İfadeleri esnasında şaşkınlığı, disosiye olmuş hali, ağlama krizleri ve söylediklerinin birbiriyle çeliştiğini gören polis Marie’ye karşı şüpheci bir yaklaşımda bulunmaktadır. Polislerin yaklaşımı Marie’nin içinde bulunduğu duygu yoğunluğu ve psikolojik durumunu daha çok tetiklemektedir. Bu iddia hakkında genç kızın yalan söylediğine inananlardan biri de bir zamanlar ona koruyucu aile olan kişilerdir. Marie polisin suçlamaları karşısında ifadesini geri çekmektedir fakat bu defa da yalan söylediğini düşünenler tarafından dışlanmaktadır. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra dedektif Karen Duvall, Marie’nin yaşadığına benzer bir saldırıyı araştırırken vakanın benzer deneyimler yaşadığına dikkati çekmektedir. Diğer dedektifler olay soruşturmasına dahil olmaktadır ve başka tecavüz kurbanları ile görüşülmesine ek olarak olaylar arasındaki bağlantıyı bulmak için FBI’dan yardım istemektedirler. Uğraştırıcı bir çalışmanın ardına dedektifler nihayet çözüme ulaşır ve Marie’nin tecavüz kurbanı olduğu netleşmektedir. Marie’yi yalanlayan polisler ise olayın üzerini kapatmak için genç kıza rüşvet teklif etmektedirler. Cinsel travma yaşayan genç kız bu olaylar esnasında sosyal ve ailevi ilişkilerinde kırılmalar yaşamaktadır. Ayrıca içinde boşluk hissi, şaşkınlık, yalnızlık ve travmatik deneyimlerini hatırlayarak zihninde o anları tekrar yaşamaktadır. Travmanın yıkıcı etkilerini ve yaşanılanların üstüne çevre tarafından da ihmal edilmenin yıkıcılığını anlatan dizinin izlenmesi tavsiye edilmektedir.

Breaking The Silence (Sessizliği Bozmak), 2021

Nevenka Fernandez’in suskunluğunu bozarak kendi cinsel travma öyküsünü anlatan dizi, aynı zamanda İspanya’da bir politikacıya karşı kazanılan ilk cinsel taciz davasını da anlatmaktadır. Fernandez genç yaşta doğduğu şehirin belediye meclisine seçildikten sonra karizmatik ve muhafazakar belediye başkanı Ismael Alvarez’in odağı haline gelmektedir. Alvarez tarafından bazı günler 30 kere aranmakta, ev ve iş yerinde taciz edilmekte, dışarıdaki hayatında takip edilmektedir. Tüm bunlar sonrasında Navenka, Madrid’e kaçıp şikayetçi olmaya karar vermektedir. Bu şikayet şehri ikiye böler ve bir kısım insan Navenka’yı Alvarez’i tahrik ettiği yönünde suçlamaktadır. İspanya’da böyle bir olayın benzerini ilk kez yaşayan Navenka davayı kazansa da artık kendisini yalancı olmakla suçlayan insanlarla aynı şehirde yaşayamamaktadır. Alvarez taciz iddiasını hiçbir zaman kabul etmeyip hayatına devam etmektedir. Navenka ise onu tetikleyen şeylerden kaçarak kendine yeni bir hayat kurmayı tercih etmektedir. Cinsel travmanın bireyin hayatı üzerinde yıkıcılığı ve yaşamı üzerindeki etkiyi birincil ağızdan anlatan mini dizinin izlenmesi tavsiye edilmektedir.