Whatsapp Hattı

0539 890 5950

Aralıklı Patlayıcı Bozukluğa Dair Kitap/Film/Belgesel Önerileri

Aralıklı Patlayıcı Bozukluğa Dair Kitap Önerileri

Intermittent Explosive Disorder: Etiology, Assessment, and Treatment, Emil F. Coccaro, Michael S. McCloskey

            Aralıklı patlayıcı bozukluk, insanlara karşı ciddi saldırı eylemlerine veya mülkün tahrip edilmesine neden olan ayrı saldırgan dürtü atakları ile belirtilmektedir (Olvera, 2012). Kitap, aralıklı patlayıcı bozukluğa, bozukluğun etiyolojisine, nasıl ortaya çıktığına ve şu anda mevcut olan klinik değerlendirme ve tedavi yöntemlerine odaklanarak tam bir genel bakış sağlamayı amaçlamaktadır. Bu kitapta yazarlar, bozukluğun tarihini açıklar, DSM'ye dahil edilmesinin gerekçesini tartışır ve tanısal hususları, komorbiditeyi, epidemiyolojiyi, müdahaleyi ve tedavilerin nasıl geliştiğini aktarmaktadır. Her bölüm, aralıklı patlayıcı bozukluğun diğer saldırganlık tutumlarından nasıl ayırt edileceğine dair gerçek dünya bağlamı ve klinik dersler sağlayan klinik vaka materyali ile desteklenmektedir. Kitapta ayrıca öfke ifadesindeki kültürler arası farklılıkları ve bunun tanıyı nasıl etkilediğini tartışmaktadırlar. Bozukluk hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmak için oldukça nitelikli bir kitaptır. Kitabın Türkçesi bulunmamaktadır. 

Aggression: Clinical Features and Treatment Across the Diagnostic Spectrum, Emil F. Coccaro, Michael S. McCloskey

            Kitap, saldırganlığın "birincil saldırganlık" olarak adlandırılan aralıklı patlayıcı bozuklukta ve bir dizi başka psikiyatrik bozuklukta oynadığı rolü ele almaktadır. İnsan saldırganlığı, kendine, başkalarına veya nesnelere fiziksel veya sözel zarar veren çok belirsiz bir eylemdir. Çeşitli biçimlerde görünür ve doğada savunmacı, önceden planlanmış (örneğin yırtıcı) veya dürtüsel (önceden tasarlanmamış) olabilmektedir (Coccaro, 2012). Kitaba göre saldırganlık, biliş, etki ve davranışla ayrıştırılabilen iyi çalışılmış, çok boyutlu bir olgudur. Birincil saldırganlık ve diğer psikiyatrik bozuklukların bir belirtisi olarak ortaya çıkan saldırganlık hem yaygın hem de yıkıcıdır. Kitap, nörokimya ve sinir devreleri de dahil olmak üzere anormal psikobiyolojik sistemlerin davranışsal saldırganlık riskini artırabilmesine rağmen, genetik, epigenetik ve çevresel güçlerle ilişkili etkilerin de son derece önemli olduğunu ve bunların her bölümde derinlemesine tartışıldığını vurgulamaktadır. İki bölüm birincil saldırganlığa ayrılmıştır. İlk bölüm formu (sözel ve fiziksel) ve türü (doğrudan veya dolaylı) ayırt etmeyi amaçlayan bilgiler sunmaktadır. İkinci bölüm fenomenoloji, psikobiyoloji ve komorbiditeleri tanımlamak ve sonra hem psikofarmakolojik hem de psikoterapötik olarak mevcut tedavi seçeneklerini sunmaktadır. Her bölümün sonunda bölüm özetleri ve önemli klinik noktalar belirtilir ve derecelendirme ölçekleri ve farmakolojik yöntemleri sunan tablolar bulunmaktadır. Oldukça detaylı bilgi sunan bu kitabın Türkçe çevirisi bulunmamaktadır. 

İnsanlarda ve Hayvanlarda Baskınlık ve Saldırganlık, Henry R. Hermann

            Florida South Western Devlet Üniversitesinde Biyoloji Profesörü olan Henry R. Hermann, “İnsanlarda ve Hayvanlarda Baskınlık ve Saldırganlık” kitabında insanın evrendeki diğer canlılardan daha baskın olmasının nedenlerini incelemektedir. İnsanı hayvanlardan ayıran zekânın insanlığı nasıl yıkıma sürüklediği sorusuna cevap ararken, saldırganlıkla ilgili birçok konuya da açıklık getirmektedir. Zarar verme niyetiyle bir bireye yönelik davranış olarak tanımlanan saldırganlık, bireylerin %80'inden fazlasının yaşamları boyunca bir tür saldırganlığa maruz kaldığı yaygın bir durumdur (Kulper ve ark., 2015). Yüzlerce kaynak çalışmasının ardından oluşturulan bu kitap, insanın saldırgan ve hâkim olma dürtüsünün günlük yaşamdaki etkilerine ve insanları baskınlığa ve saldırganlığa iten nedenleri keşfetme imkânı sunmaktadır. Saldırganlığın bireysel ve grup içindeki davranışlara etkilerini araştırarak bunların iş, okul ve aile hayatındaki yansımalarını sorgulamaktadır. İnsanlık içindeki agresifliğe nasıl direnebilir, yoksa doğanın bu kaçınılmaz gerçeğine karşı tamamen savunmasız mıdır? Bu kitap insan doğasını anlamak için cevaplanması zor olan büyük sorulara yanıt ararken okuru kendisiyle yüzleşeceği uzun bir yolculuğa çıkarmaktadır. Aralıklı patlayıcı bozukluğun en önemli belirtisi olan saldırganlık hakkında oldukça önemli bir kitaptır. 

Aralıklı Patlayıcı Bozukluğa Dair Film ve Belgesel Önerileri

What is Intermittent Explosive Disorder? Todd Grande, 2017

            Bu belgeselde aralıklı patlayıcı bozukluk derinlemesine incelenmektedir. Aralıklı patlayıcı bozukluk; yoğun öfke, öfke nöbetleri, argümanlar, saldırganlık, tehdit edici davranış, mülke zarar verme, sinirlilik ve dürtüsellik ile nitelendirilmektedir. Aralıklı patlayıcı bozukluk, öfke patlamaları haline gelen öfke dürtülerini kontrol edememe özelliğine sahiptir. Fiziksel saldırganlık ve sözel saldırganlık potansiyel olarak yıkıcı saldırganlığın yanı sıra tanıya da yol açabilir. Klinik tanısı için aralıklı patlayıcı düzensizlikteki patlamalar önceden tedavi edilemez ve stresörle orantısız olmalıdır. DSM, patlamaların belirgin bir sıkıntıya neden olması gerektiğini belirtmektedir. Aralıklı patlayıcı bozukluğun teşhisi için, patlamalar başka bir hastalık veya bozuklukla açıklanamamalıdır. Aralıklı patlayıcı bozukluk, patlamalar bağımsız tedavi gerektirdiği sürece, benzer semptomları olan başka bir bozukluk teşhis edilse bile teşhis edilebilir. Bu bilgilerin sunulduğu belgeselin Türkçesi bulunmamaktadır. 

Deney (Das Experiment), 2001

Deney, Oliver Hirschbiegel tarafından yönetilen ve Stanford hapishane deneyini konu alan 2001 yapımı Alman filmidir. Alman yazar Mario Giordano'ya ait Philip Zimbardo'nun 1971'de yaptığı Stanford hapishane deneyini anlatan Das Experiment, “Black Box” adlı kitaptan esinlenmiştir. Filmin senaryo yazarlığını Mario Giordano'nun dışında Don Bohlinger ile Christoper Darnstadt da üstlenmiştir. Filmde bir bilim adamının düzenlediği ve tamamı erkeklerden oluşan 20 denek, bittiğinde toplamda 4000 mark alacakları bir deneye katılırlar. Deney yapay olarak oluşturulmuş bir hapishanede insanın saldırgan davranışlarının araştırılmasını içermektedir. Hiçbiri hayatında hapishane yüzü görmemiş olan denekler, hapishane ortamına dönüştürülen deney sahasında iki hafta boyunca, "yönetenler ve yönetilenler" olarak iki gruba ayrılarak yaşamak durumunda bırakılmayı kabul ederler. 8 kişi gardiyan, 12 kişi mahkûm olur. Mahkumlardan kurallara uymasını isteyen gardiyanlar bunu sağlamak için şiddet uygulamak dışında her şeyde serbesttir. Denekler ya verilecek olan para için ya da yaşamlarına farklı bir deneyim katmak amacıyla bu deneye katılmışlardır. Bireyler kendilerine verilen rollere düşünülenden önce yatkınlık gösterip, o rollerin gerektirdiği davranışsal yönlenmeleri benimseyerek açığa çıkarırlar. Deneyin bir anarşi ortamına ve kontrolsüz bir yapıya dönüşmesiyle durum kontrolden çıkar ve sonlara doğru, insanların canını kurtarmak için verdiği yaşam mücadelesi şekline dönüşür. Bu mücadele, şiddetli ve bir o kadar da kanlı bir sonla noktalanarak, bir trajediye dönüşür. Bu film, insanın belli koşullar sağlandığında ne kadar saldırgan olabileceği ve ne yoğunlukta davranışsal patlamalar yaşayabileceğini göstermesi bakımından oldukça önemlidir. 

Dövüş Kulübü (Fight Club), 1999

            Dövüş Kulübü, Chuck Palahniuk tarafından yazılmış aynı isimli romandan uyarlanan kült filmdir. 1999 yapımı olan filmin yönetmen koltuğunda David Fincher oturmaktadır. Fight Club'da filmi anlatan anlatıcı, ünlü bir otomobil firmasında iyi bir işe sahiptir. Tekdüze yaşamı kronik uykusuzluk sorunuyla çekilmez bir hale gelmiştir. Ailesi ve yakın bir arkadaşı olmayan anlatıcı, doktorunun tavsiyesi üzerine kanserli hastaların terapi grubuna katılır. Bu terapi grubunda kendisi gibi kanser olmadığı halde orda bulunan Marla ile tanışır. Bir yolculuk sonrası evinin yanmış olduğunu gördüğünde arayabileceği tek kişinin yolculuk sırasında tanıştığı sabun satıcısı Tyler olması anlatıcının ne kadar yalnız olduğunu göstermektedir. İçilen birkaç biranın ardından park yerinde Tyler, anlatıcıyı kendine vurması için kışkırtmıştır. Aralarında başlayan bu kavga anlatıcının hayatını değiştirecektir. Bir süre sonra anlatıcı, Tyler'ın yanına taşınır. Tyler'ın liderliğinde bir dövüş kulübünün kuruluşuyla bu kulüpte sayıları elliyi aşmamak kaydıyla genç erkekler birbirleriyle dövüşmeye başlarlar. Kısa süre içerisinde bu kulüp oldukça popüler hale gelir. Filmde dövüş sahneleri ve saldırgan tutumlar hakimdir. Saldırganlığın bulaşıcı bir hastalık gibi nasıl yayıldığını bu kulübün popülerleşmesinden anlayabiliriz. Genç erkeklerin yaşadığı bu saldırgan patlamalar, bizlere bu bozukluğa sahip insanların neler yapabileceklerini göstermesi açısından önemlidir. 

Kaynaklar

Coccaro, E. F. (2012). Intermittent explosive disorder as a disorder of impulsive aggression for DSM-5. American Journal of Psychiatry, 169(6), 577-588. https://doi.org/10.1176/appi.ajp.2012.11081259

Kulper, D. A., Kleiman, E. M., McCloskey, M. S., Berman, M. E. ve Coccaro, E. F. (2015). The experience of aggressive outbursts in intermittent explosive disorder. Psychiatry Research, 225(3), 710-715. https://doi.org/10.1016/j.psychres.2014.11.008

Olvera, R. L. (2002). Intermittent explosive disorder. CNS Drugs, 16(8), 517-526. https://doi.org/10.2165/00023210-200216080-00002