Whatsapp Hattı

0539 890 5950

Dürüstlük, Otantiklik ve Gerçeklik

Dürüstlük, Otantiklik ve Gerçeklik

Dürüstlük

 Dürüstlüğe birçok etnik ve dini kültürde değer verilir (Rogers, 1964). "Dürüstlük en iyi politikadır", Edwin Sandys'in (1629) bir atasözü iken, "Dürüstlük bilgelik kitabının ilk bölümüdür" sözü, Nathaniel Macon'a yazdığı bir mektupta kullanıldığı şekliyle Thomas Jefferson'a atfedilir (1651-1827). William Shakespeare (1741), "İyi Biten Her Şey İyidir” in 3. perde 5. sahnesinde "hiçbir miras dürüstlük kadar zengin değildir" yazdığında, dürüstlüğü, insanların geride bıraktığı bir nitelik olarak ünlü bir şekilde tanımlamıştır. Ancak diğerleri, "çok fazla dürüstlüğün disiplinsiz bir açıklık olarak görülebileceğini" belirtmişlerdir (MacKinnon ve Fiala, 2014).  Örneğin, bireyler, başkalarının olumsuz görüşlerini, fikirleri sorulmadan veya yanıtın önemsiz olacağı bir durumda sorulduğunda dürüstçe ifade ederse, "fazla dürüst" olarak algılanabilir. Bu endişe, bireylerin bu tür görüşlerin genel bir toplumsal kınanması nedeniyle gerçek görüşlerini ifade etmekten kaçınmaları ile siyasi doğruluk kavramında kendini göstermektedir. Araştırmalar ayrıca, insanların dürüst davranışlarının başkalarını nasıl etkilediği hakkında bilgi almaktan kaçındıkları için, dürüstlüğün kişiler arası zarara yol açabileceğini bulmuştur (Levine ve Munguia-Gomez, 2021).

Otantiklik

Otantiklik, kişinin içsel olarak motive olan benliğine sadık kalma dürtüsüyle dünyayla ilişkisiyle ilgilidir. Otantik bir yaşam sürmek, kişiyi popüler görüşe boyun eğmeyen kültürel normlara karşı bir yaşam sürmeye yönlendirebilir (Starr, 2008). Heidegger'in (1962) belirttiği gibi, otantik bir şekilde yaşamak, benlik için neyin doğru olduğunu düşünmeden kalabalığın eylemlerine veya inançlarına boyun eğmemek anlamına gelir. Varoluşçu filozoflar ilk olarak otantiklik kavramını kullanmış, Heidegger ise terimi gerçekten yaratan ilk kişi olmuştur (Thompson, 2005). Heidegger (1962), varoluşsal özgünlüğün hayata eleştirel katılımı içerdiğine inanıyordu. Eleştirel katılım, insanların dünyadan nasıl farklı olduklarını eleştirel olarak değerlendirmeleri ve buna göre yaşamaları anlamına geliyordu. Hayatlarının eleştirel değerlendirmesine katılanlar her zaman kalabalığı takip etmediler, çünkü kalabalığı takip etmek onların asılsız oldukları anlamına gelirdi (Starr, 2008). Heidegger (1962) hayatın günlük kaygılarından kaçınmayı seçtiklerinde insanların, esasen otantik olmadığına inanıyordu ama kendilerine karşı dürüst olmayı ve farklı olma riskini seçtikleri zaman otantiktiler. Otantiklik, bireylerin nasıl yaşamak istediklerini düşünmelerini ve ardından değerlerinin, tutumlarının, motivasyonlarının ve yaşam planlarının bu düşünceyi yansıtmasını gerektirir (Faden ve Beauchamp, 1986). Corey'e (1982) göre otantik bir varoluşun üç özelliği vardır:

  • Şimdiki anın tam olarak farkında olmak,
  • Şu anda hayatını nasıl yaşayacağını seçmek, 
  • Yapılan seçimin sorumluluğunu almak.

 Otantiklik kavramının incelenmesi, psikoloji (Thompson, 2005), eğitim (Cranton ve Carusetta, 2004), sosyal hizmet (Mayers ve ark., 2005), din (Nauta, 2003), işletme (Cooper ve ark., 2005), tıp (Willigenburg ve Deleare, 2005) ve hemşirelik (Porr, 2005) disiplinlerinden literatürde bulunabilir. Psikoloji disiplininden Thompson (2005), otantikliğin doğası gereği alışılmamış olduğunu öne sürer. Ona göre otantiklik, daha zor ya da meşakkatli bir yol izler ama sonuçta daha ödüllendirici ve gerçektir. Daha zor olan yolu seçmek rahat olmadığından, acı çekme, özgünlük arayışında gerekli bir süreç olarak görülmektedir (Starss, 2008). Istırap, insanlar kaygıyla başa çıkmayı ve gerçek benliklerini ortaya çıkarmayı öğrendikçe ortaya çıkar. İnsanlar sorunlarına aktif olarak nasıl katkıda bulunduklarını öğrendikleri ve tüm yaşam seçimlerinin sonuçlarını kabul ettikleri için acı çekmek de gereklidir (Miars, 2002). Bu ıstırap, trajedi ile yaşamayı öğrenmeyi gerektirebilir. Trajedi, daha otantik bir yaşam sürmenin itici gücü olabilir ve kişinin potansiyelinin farkına varmasına, buna göre hareket etmesine yardımcı olabilir (Bugental, 1981).

Cunningham (2003), tedavisi olmayan kanserli hastalarda bazı bulgular elde etmiştir. Uzun süreli hayatta kalanlar, ölümcül hastalık trajedisiyle başa çıkmayı öğrenirken bir özerklik duygusu bulmuşlardır. Bu özerklik, eski ve bazen de hayali sorumluluklar tarafından kısıtlanmadan hayatlarını istedikleri gibi yaşamalarına izin vermiştir. Nihai ödül olan otantikliğe dönüşle birlikte daha büyük bir benlik kabulü gerçekleşmiştir (Starss, 2008). Eğitim disiplini içinde öğretmenler, öğrencilerinde özgünlüğü teşvik ederken kendi içlerinde özgünlük için çaba gösterirler. Cranton ve Carusetta (2004) otantik öğretmenlerin kendi kişisel tarzlarını ve benlik algılarını geliştirerek, öğrencilerle ve diğerleriyle gerçek bir şekilde ilişki kurmalarına yardımcı olduğuna inanmaktadır. Cranton ve Carusetta'ya göre otantiklik, değerler ve eylemler arasında gösterilen tutarlılıkla özgün olmayı içerir. Başkalarıyla, özgünlüklerini teşvik edecek ve eleştirel bir yaşam sürecek şekilde ilişki kurmak anlamına gelir. Cranton (2001) otantikliği toplumdaki gerçek benliğin ifadesi olarak tanımlamıştır ve ona göre özgün olmak için, bir öğretmenin (veya herhangi birinin) öz-farkındalık geliştirerek kim olduklarını bilmesi gerekir.

Gerçeklik

Gerçeklik terimi, yakın kişisel veya sosyal sonuçlara bakılmaksızın, kişinin içeride hissettiği şekilde dışarıda davranması anlamında kullanılır (Starr, 2008). Otantiklik dinamik, çok boyutlu bir süreç olarak tanımlanırken, gerçeklik bu sürecin yalnızca belirli sosyal koşullarda ortaya çıkan daha spesifik, temel bir özelliği olarak kavramsallaştırılır (Hopwood ve ark., 2021). Otantikliği tanımlamak için kullanılan bazı terimler arasında özgünlük, kırılganlık, doğruluk, gerçeklik ve bilinmezlik sayılabilir. Gerçeklik, özgünlük ile ilgili olarak en çok kullanılan terimdir. Hakiki, doğal veya yabancı olmayan, gerçek, doğru ve sahte olmayan olarak da tanımlanmaktadır (Starr, 2008). 

Dürüstlük, Otantiklik ve Gerçeklik Arasındaki İlişki

Yakın kişiler arası ilişkiler alanında hem otantiklik hem de dürüstlük önemlidir (Lopez ve Rice, 2006). Otantiklik ve dürüstlük, ilişkiye dayalı davranışları ve ilişki doyumunu teşvik ederken, bunların karşıtlıkları -savunmacılık, sahtekârlık ve özgün olmama- ilişki ortaklarının güvenini, bağlılığını ve ilişki memnuniyetini baltalamaktadır (Cole, 2001). Acı verici bir gerçeği önlemek istemek (DeGreeff ve ark., 2010) ve sosyal etkiye yenik düşmek (örneğin, akran baskısı, sosyal normlar, diğer insanların beklentileri) dahil olmak üzere, otantik olmayan veya sahtekâr olmanın birkaç nedeni vardır. Bu etkiler, başkalarını memnun ederek veya sosyal onaylanmadan kaçınarak hayatı daha konforlu hale getirmeyi amaçlasa da bir kişinin duyguları taklit etmesine, otantik olmayan ve rahatsız edici hedefleri veya değerleri onaylamasına neden olabilir (Sloan, 2007). Gerçeklik ve otantiklik arasında benzerlikler olsa da farklılıklar vardır. Gerçeklik, yaşam boyu süren bir gelişim sürecini gerektiren potansiyelin kendini keşfetme süreci olarak görülmez. Dürüstlük, gerçekliği taklit etmeyi reddetmektir yani, gerçeklerin olduğundan farklı olduğunu iddia etmektir (Peikoff, 1993). Gerçeklik, ideallerin, değerlerin ve eylemlerin uyumluluğunun bir göstergesi olarak görülebilir. Doğruluk ve gerçeklik, ideallerin, değerlerin ve eylemlerin uyumunun özlerini yakalar, ancak potansiyelin kendini keşfetme ve ona göre hareket etme sürecini içermez (Starr, 2008).

Kaynakça

Bugental, J. F. (1981). The search for authenticity: An existential-analytic approach to psychotherapy. Irvington Pub.

Cole, T. (2001). Lying to the one you love: The use of deception in romantic relationships. Journal of Social and Personal Relationships, 18(1), 107–129. https://doi.org/10.1177/0265407501181005

Cooper, C. D., Scandura, T. A. ve Schriesheim, C. A. (2005). Looking forward but learning from our past: Potential challenges to developing authentic leadership theory and authentic leaders. The Leadership Quarterly, 16(3), 475-493. https://doi.org/10.1016/j.leaqua.2005.03.008

Corey, G. (1982). Theory and practice of counseling and psychotherapy. Brooks.

Cranton, P. (2001). Becoming an authentic teacher in higher education. Professional Practices in Adult Education and Human Resource Development Series. Krieger Publishing Company.

Cranton, P. ve Carusetta, E. (2004). Perspectives on authenticity in teaching. Adult Education Quarterly, 55(1), 5–22. https://doi.org/10.1177/0741713604268894

Cunningham, A. J. (2003). The return to authenticity. Advances in Mind-Body Medicine, 19(2), 8-9.

DeGreeff, B. L., Burnett, A. ve Cooley, D. (2010). Communicating and philosophizing about authenticity or inauthenticity in a fast-paced world. Journal of Happiness Studies, 11(4), 395-408. https://doi.org/10.1007/s10902-009-9147-4

Faden, R. R. ve Beauchamp, T. L. (1986). A history and theory of informed consent. Oxford University Press.

Heidegger, M. (1962). Being and time. Harper & Row.

Hopwood, C. J., Good, E. W., Levendosky, A. A., Zimmermann, J., Dumat, D., Finkel, E. J. Eastwick, P. E. ve Bleidorn, W. (2021). Realness is a core feature of authenticity. Journal of Research in Personality, 92, 104086. https://doi.org/10.1016/j.jrp.2021.104086

Levine, E. ve Munguia-Gomez, D. (2021). “I’m just being honest.” When and why honesty enables help versus harm. Journal of Personality and Social Psychology, 120(1), 33–56. https://doi.org/10.1037/pspi0000242

Lopez, F. G. ve Rice, K. G. (2006). Preliminary development and validation of a measure of relationship authenticity. Journal of Counseling Psychology, 53(3), 362–371. https://doi.org/10.1037/0022-0167.53.3.362

MacKinnon, B. ve Fiala, A. (2014). Ethics: Theory and contemporary issues. Cengage Learning.

Mayers, A. M., Naples, N. A. ve Nilsen, R. D. (2005). Existential issues and coping: A qualitative study of low-income women with HIV. Psychology & Health, 20(1), 93-113. https://doi.org/10.1080/08870440410001722949

Miars, R. D. (2002). Existential authenticity: A foundational value for counseling. Counseling and Values, 46(3), 218-225. https://doi.0.1002/j.2161-007x.2002.tb00215.x

Nauta, R. (2003). The performance of authenticity: Ordination and profession in pastoral care. Pastoral psychology, 51(5), 425-431. https://doi.org/10.1023/A:1023622816315

Peikoff, L. (1993). Objectivism: The philosophy of ayn rand. Penguin. 

Porr, C. (2005). Shifting from preconceptions to pure wonderment. Nursing Philosophy, 6(3), 189-195. https://doi.org/10.1111/j.1466-769X.2005.00225.x

Rogers, C. R. (1964). Toward a modern approach to values: The valuing process in the mature person. The Journal of Abnormal and Social Psychology, 68(2), 160–167. https://doi.org/10.1037/h0046419

Shakespeare, W. (1741). All’s well that ends well. Routledge.

Sloan, M. M. (2007). The "real self" and inauthenticity: The importance of self-concept anchorage for emotional experiences in the workplace. Social Psychology Quarterly, 70(3), 305–318. https://doi.org/10.1177/019027250707000308

Starr, S. S. (2008). Authenticity: A concept analysis. Nursing Forum, 43(2), 55-62. https://doi.org/10.1111/j.1744-6198.2008.00096.x

Thompson, M. (2005). The way of authenticity and the quest for personal integrity. European Journal of Psychotherapy & Counselling, 7(3), 143-157. https://doi.org/10.1080/13642530500248151

Willigenburg, T. ve Delaere, P. J. (2005). Protecting autonomy as authenticity using Ulysses contracts. The Journal of Medicine and Philosophy: A Forum for Bioethics and Philosophy of Medicine 30(4), 395-409. https://doi.org/10.1080/03605310591008595