Whatsapp Hattı

0539 890 5950

Oyun Terapisi (Theraplay)

Oyun Terapisi

Okul öncesi dönem çocuklarının sınırlı kelime dağarcığı nedeniyle kendilerini ifade etme becerileri yetersizdir (Simatwa, 2010). Oyun, çocuğun birincil iletişim şekli olduğundan oyun terapisi oldukça değerlidir (Landreth, 2012). Oyun Terapisi Derneği'ne göre oyun terapisi, oyunun iyileştirici gücünü kullanarak psikososyal sorunları çözmeye ve istenilen gelişim düzeylerine ulaşmaya yardımcı olan bir yöntemdir (Clark, 2014). Bir başka tanıma göre oyun terapisi, bir uzman tarafından yapıldığında çocukların istenmeyen anılarını düzenlemeye yardımcı olur. Çocukların stres ve kaygıyla baş etme becerilerini kazanmalarına olanak sağlayabilir (Cohen ve Gadassi, 2018). Oyun, okul öncesi çocukların gelişimini desteklerken, psikolojik bozuklukların müdahalesinde de önemli terapötik (iyileştirici) katkılara sahiptir (Schaefer ve Drewes, 2013). Öte yandan oyun terapisinin çocukların problem çözme becerilerini geliştirdiği, travmatik yaşantıların neden olduğu kaygı ve korkuları gidermeyi amaçladığı ve bir terapist tarafından uygulandığı bildirilmiştir (Silva ve ark., 2017). Oyun terapisi bebekler, okul öncesi çocuklar, okul çağındaki çocuklar, ergenler ve genç yetişkinler ile yapılabilse de genellikle 3-12 yaş arası çocuklara uygulanmaktadır (Schaefer ve Drewes, 2013). Duygusal olarak güvenli bir ortam hazırlandıktan sonra çocuğun gelişim düzeyine göre ihtiyaç duyduğu alanlarda duygusal, fiziksel ve psikolojik destek verilmesi amaçlanır (Vanfleet ve ark., 2011). Oyun terapisi sürecinin boyutları arasında yer ve oyuncak seçimi anahtar faktördür. Oyun terapisi ortamının çocuğun hemen tanıyabileceği nesneler içermesi gerekir. Ayrıca oda düzeninin çocuğun dikkatini dağıtmaması, oyuncakların boyut ve renklerinin kaygı ya da stresi engelleyecek şekilde seçilmesi gerektiği bildirilmiştir (Booth ve Jernberg, 2009). Oyun terapisinde, farklı alan ve oyuncak seçimlerine göre çeşitli teknikler mevcuttur. Bu teknikler, çocukların sözel becerilerini geliştirmeye odaklanan anlatım teknikleri, biriken enerjinin dışavurumunu kolaylaştıran ifadeli boyama teknikleri, çocukların kendilerini rahat ifade etmelerini sağlayan oyun teknikleri, çelişkili duyguları yansıtmaya yönelik kukla oyunu teknikleri, çevreye uyum sağlamayı kolaylaştıran grup oyunu teknikleri ve özel durumlarda uzmanlara bilgi sağlayacak diğer oyun teknikleri şeklindedir. Bu teknikler hem bireysel hem de akran gruplarında çocuğu gözlemleme fırsatı sağlamaktadır (Kaduson ve ark., 2020). Okul öncesi yaşla birlikte gelişen ve kişilik gelişiminde kritik olan sağlıklı bir egonun gelişiminde oyun terapisinin başarılı olduğu bildirilmiştir (Chinekesh ve ark., 2014). Araştırmalarda çeşitli oyun terapisi yaklaşımları mevcuttur. Psikanaliz odaklı oyun terapileri ve çocuk merkezli oyun terapilerini içeren çeşitli oyun terapisi teknikleri geliştirilmiştir. En yaygın oyun terapisi yöntemleri arasında çocuk/birey merkezli oyun terapisi yer almaktadır. ABD'de yapılan kapsamlı bir çalışmada Humble ve arkadaşları (2019), erken yaş öz-yeterlik ve içselleştirme problemleri ile travma sonrası stres bozukluklarında çocuk merkezli oyun terapisinin etkili bir yöntem olduğunu bildirmiştir.

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi

Çocuk merkezli oyun terapisinde başlıca istenilen durum, çocukların kendi sorumluluklarını, özyönetimlerini, öz anlayışlarını ve öz kabullerini arttırmalarıdır. Ancak hiçbir resmi amaç belirlenmemiştir (Landreth, 2012). Hedef belirleme uygulaması çocuk merkezli oyun terapi felsefesi ile tutarsızdır, çünkü seansı yönlendirmek veya alternatif davranışları şart koşmak, çocukların neye ihtiyaçları olduğunu bilmediklerini ve engelleri kendilerinin üstesinden gelemeyeceklerini gösterir (Ray, 2019). Çocuk merkezli oyun terapistleri, çocukların amaca yönelik olduğuna ve davranışların çocuğun içsel düşünceleri, duyguları ve algılarını ele alma konusundaki en iyi girişimlerini temsil ettiğine inanır. Bu nedenle çocuk merkezli oyun terapisti, alternatif davranışlar için hedefler belirlemeye veya çocuğu değiştirmeye değil, çocuğun gözünden görmeye ve davranışların amacını anlamaya çalışır (Wilson ve Ray, 2018). Bu kabul edici ortamda yaşanan değişim, kendini gerçekleştirmeye yönelik doğuştan gelen dürtünün doğal bir yan ürünüdür (Landreth, 2012). Çocuk ödüllendirildiğini hissettiğinde, kendisi ve diğerleri için daha fazla kabul ve şefkat gösterir. Davranışsal problemler ve sorunları daha az içselleştirir, bu da ilişkilerini geliştirmesine yardımcı olur (Muro ve ark., 2006).

Çocuk merkezli oyun terapistleri gibi, sinerjik oyun terapistleri de çocukların uygun koşulları içselleştirdiklerinde daha iyi seçimler yapacaklarına inanırlar. Sinerjik oyun terapisinde, bu koşullar sadece öz farkındalık ve kendini kabul etmeyi değil aynı zamanda sinir sistemi düzenlemesini de içerir. Sinerjik oyun terapisti, aşağıdaki çerçeveyi oluşturmak için kişilerarası nörobiyolojiden yararlanır (Dion, 2015):

  • Tüm davranışlar bir düzenleme girişimidir.
  • Terapist, çocuğun duygu yoğunluğuna danışmanlık etmek için dış düzenleyici olur.
  • Terapist çocuğu düşüncelere, duygulara ve duyumlara karşı dikkatli olmaya teşvik eder.
  • Terapist, yoğunluğun ortasında kendileriyle nasıl bağlantıda kalacağını modelleyerek çocuğun yoğunlukla çalışmanın alternatif yollarını gözlemlemesini ve öğrenmesini sağlar.
  • Terapist, çocuk için bir nörosepsiyonu (durumları güvenli veya tehdit edici olarak ayırt etme nöronal yeteneği) teşvik etmek için otantik ve uyumludur.

Sinerjik oyun terapisti, çocuğun kendi zorlu içsel durumlarına doğru ilerlemeyi öğrendiğine ve böylece sinirsel organizasyonda değişiklikler ortaya çıkardığına inanır (Dion, 2018). Bir çocuk kendi davranışlarını düzenleyebildiğinde, çevredekilerin davranışlarını daha iyi kavramaya başlar ve bu konudaki hassaslığını yitirir. Bu da hem kendisi hem de başkaları ile daha iyi bir ilişki kurmasına katkıda bulunur (Wheeler ve Dillman-Taylor, 2016).

Terapistin Rolü

Çocuk merkezli oyun terapisinde terapistin rolü, “buradayım, seni duyuyorum, anlıyorum ve önemsiyorum" mesajlarıyla iletişim kurmaktır. Böylece çocuk, kim olduğu ile bağlantılı ve güvende hisseder (Landreth, 2012). Terapist seansı yönlendirmez, talimat vermez, katı sınırlar koymaz veya çocuğu zorlu durumlardan kurtarmaz. Aksine oldukça empati kurmaya yatkın olur ve koşulsuz olumlu saygı gösterir. Böylece çocuk ihtiyaç duyulan her şeyi oynamakta özgür olur (Jayne ve Ray, 2015). Terapistin rolü, çocuğun doğuştan içinde var olan kendini geliştirme eğiliminin kilidini açmasında ona yardımcı olmaktır. Bunun için çocuğun kendi benliğinin kabulü ve kendine güveni gibi konuları benimsemesini sözlü veya sözsüz olarak ona iletmektedir (Ray, 2019). Çocuk merkezli oyun terapistleri yönlendirici olmamalıdır. Her çocuğun benzersiz olduğuna ve kendi hızında ilerleyeceğine inanmaları çocuğun seansları yönetmesine güvenmeleri gerekmektedir (Guerney, 2001). Bu nedenle terapistler, özgürlük ve yaratıcılığın kendini gerçekleştirmeye doğru ilerlemesine izin vermek için seanslarda çocuğun liderliğini takip eder. Tüm çocuklar kendi hızlarında ilerlemelerine rağmen, Landreth (2012), çocuk merkezli oyun terapisinde görülen tipik müdahale ilerlemelerini belirleyen aşamalar oluşturmuştur. Oyunun ilk aşaması, yaratıcı, keşfedici ve nispeten bağımsız oyun ile tanımlanır. İkinci aşama, saldırganlığın artmasının yanı sıra çocuğun kendisi ve başkaları hakkında konuştuğu miktarı içerir. Üçüncü aşamada, çocuk terapistle olan bağlantıya odaklanır. Daha dramatik oyunlarla meşgul olur ve öfke, kaygı gibi duyguları aktarır. Landreth'e göre bu ilerleme, çocukların kendilerini daha tam, doğrudan kabul ettiklerinin ve ifade ettiklerinin kanıtıdır.

Oyuncakların Kullanımı

Çocuk merkezli oyun terapisinde seansın kendisi tamamen çocuk tarafından yönetilse de terapistler oyuncak seçimlerinde katkı sağlarlar. Landreth (2012) yaratıcılığı, ifadeyi, hayal gücünü ve esnekliği en üst düzeye çıkarmak için oyun odasında bulunmasına izin verilmemesi gereken oyuncaklar için yönergeler oluşturmuştur. Ek olarak, Ray (2011) terapistleri, oyuncağın terapötik (iyileştirici) bir amaca hizmet edip etmediğini, çocuğun ifadesini kolaylaştırıp kolaylaştırmadığını ve çocuk ile terapist arasında ilişki kurmayı teşvik edip etmediğini düşünmeye çağırmıştır. Çocuk merkezli oyun terapisinde oyuncaklar dildir. Bu nedenle terapist hem kullanılan oyuncaklara hem de oyun sürecine odaklanır (Landreth, 2012). Yaratıcılık ve özerkliğe izin vermek için oyuncaklar, çocuk onları etiketleyene kadar terapist tarafından etiketlenmez (Giordano ve ark., 2005).

Oyun Terapisi Hakkında Kitap/Dizi/Belgesel Önerileri

Kaynakça

Booth, P. B. ve Jernberg, A. M. (2009). Theraplay: Helping parents and children build better relationships through attachment-based play. John Wiley & Sons.

Chinekesh, A., Kamalian, M., Eltemasi, M., Chinekesh, S. ve Alavi, M. (2014). The effect of group play therapy on social-emotional skills in pre-school children. Global Journal of Health Science, 6(2), 163. https://doi.org/10.5539/gjhs.v6n2p163

Clark, K. M. (2014). Play therapy: A comprehensive guide to theory and practice. Guilford Publications.

Cohen, E. ve Gadassi, R. (2018). The function of play for coping and therapy with children exposed to disasters and political violence. Current psychiatry reports, 20(5), 1-7. https://doi.org/10.1007/s11920-018-0895-x

Dion, L. (2015). Integrating Extremes: Aggression and Death in the Playroom. Aviva Publishing.

Dion, L. (2018). Aggression in play therapy: A neurobiological approach for integrating intensity. WW Norton & Company.

Giordano, M., Landreth, G. L. ve Jones, L. (2005). A practical handbook for building the play therapy relationship. Jason Aronson.

Guerney, L. (2001). Child-centered play therapy. International Journal of Play Therapy, 10(2), 13. https://doi.org/10.1037/h0089477

Humble, J. J., Summers, N. L., Villarreal, V., Styck, K. M., Sullivan, J. R., Hechler, J. M. ve Warren, B. S. (2019). Child-centered play therapy for youths who have experienced trauma: a systematic literature review. Journal of child & adolescent trauma, 12(3), 365-375. https://doi.org/10.1007/s40653-018-0235-7

Jayne, K. M. ve Ray, D. C. (2015). Therapist‐provided conditions in child‐centered play therapy. The Journal of Humanistic Counseling, 54(2), 86-103. https://doi.org/10.1002/johc.12005

Kaduson, H. G., Cangelosi, D. ve Schaefer, C. E. (Ed.). (2020). Prescriptive play therapy: Tailoring interventions for specific childhood problems. The Guilford Press.

Landreth, G. L. (2012). Play therapy: The art of the relationship. Routledge

Muro, J., Ray, D., Schottelkorb, A., Smith, M. R. ve Blanco, P. J. (2006). Quantitative analysis of long-term child-centered play therapy. International Journal of Play Therapy, 15(2), 35. https://doi.org/10.1037/h0088914

Ray, D. C. (2011). Advanced play therapy: Essential conditions, knowledge, and skills for child practice. Routledge.

Ray, D. C. (2019). The child and the counselor: Relational humanism in the playroom and beyond. The Journal of Humanistic Counseling, 58(1), 68-82. https://doi.org/10.1002/johc.12090

Schaefer, C. E. ve Drewes, A. A. (2013). The therapeutic powers of play: 20 core agents of change. John Wiley & Sons.

Silva, S. G. T. D., Santos, M. A., Floriano, C. M. D. F., Damião, E. B. C., Campos, F. V. D. ve Rossato, L. M. (2017). Influence of Therapeutic Play on the anxiety of hospitalized school-age children: Clinical trial. Revista brasileira de enfermagem, 70, 1244-1249.

Simatwa, E. M. (2010). Piagets theory of intellectual development and its implication for instructional management at pre-secondary school level. Educational research and reviews, 5(7), 366-371.

VanFleet, R., Sywulak, A. E. ve Sniscak, C. C. (2011). Child-centered play therapy. Guilford Press.

Wheeler, N. ve Dillman-Taylor, D. (2016). Integrating interpersonal neurobiology with play therapy. International Journal of Play Therapy, 25(1), 24. https://doi.org/10.1037/pla0000018

Wilson, B. J. ve Ray, D. (2018). Child‐centered play therapy: Aggression, empathy, and self‐regulation. Journal of Counseling & Development, 96(4), 399-409. https://doi.org/10.1002/jcad.12222


Randevu Almak İster misiniz ?

Randevu Formu